Bizim ülkemizde devleti soyanların, dolandıranların heykellerini kapının önüne dikmeye kalksak, içeri girmeye yer kalmayacağı konusunda hemfikir olduğumuzu düşünüyorum!
Pulitzer’in nasıl bir gazeteci olduğunu öğrenmek için şu sözlerine kulak veriyoruz: “Ahlaki değerlerden yoksun, çıkar peşinde, demagog bir basın, zaman içinde kendi gibi bir halk yaratır.”
Sayfa 91 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
“Bir toplumda çocuğun dünyası önemsenmiyor, aşağılanıyor ve küçümseniyorsa, orada demokrasi değerlerini yaşatmanın olanağı yoktur. Bunun en somut örneğini de, Taksim’deki Cumhuriyet Meydanı’nda yapılan düzenleme projesinde görüyoruz. Eline cetvel ve kalem alarak meydanı yeniden tasarlayanlar arasında, Nakiye Öğretmen’in 1930’ların başında, Cumhuriyet Anıtı’nın önünde ilk çocuk hakları mitingini düzenlediğini ve kendi yazdığı bildirgeyi bir masanın üstüne çıkarak okuduğunu bilen yoktur. Böylesine tarihi bir olay Avrupa’nın herhangi bir meydanında yaşansaydı, oraya öğretmenin bir heykelinin dikileceğinden ve bizim de turist olarak gittiğimizde önünde fotoğraf çektireceğimizden kimsenin şüphesi olmamalıdır.”
Çay bardağında bırakılan
Dudak payı kadar bile
Uzak kalamam gözlerine
Yakın olsun isterim
Ellerime ellerin
Yanındaki beton binaya
Yaslanmasi gibi köhne bir evin
Seni bir çivi
Gibi çaktım
Çünkü beynime
Ve toplayıp bütün kerpetenleri
Attım denize