Gitanjali Quotes

You can find Gitanjali quotes, Gitanjali book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Sana her şeyimsin diyebilecek kadar bırak bir zerre bende ben kalsın.
Sayfa 40
Ulaşmayı umamadığım ayaklarına, nağmemin uzaklara açılan kanadının ucuyla dokunurum.
Sayfa 8
Reklam
Boş yere arzuladığım ve sahip olduğum şeylerin hiçbirinde gözüm yok. Yeter ki daim hor gördüğüm ve yukarıdan baktıklarıma gerçekten sahip olayım.
Sayfa 102
Canımın canı, madem ki yaşayan temasın bütün uzuvlarımdadır, vücudumu daima temiz tutacağım.
Sayfa 10
sevgin sevgimi beklemektedir
Bu dünyada beni sevenler, beni kendilerine benzetmek için ellerinden geleni yaparlar. Ama onlarınkinden çok büyük olan senin sevginle iş başka türlüdür ve sen beni hür bırakırsın. Onları unuturum diye, beni bırakmaya asla cesaret edemezler. Ama gün ardından gün geçiyor. Sen hala görünmemektesin. Dualarımda seni anmasam da, seni gönlümde tutmasam da yine, sevgin sevgimi beklemektedir.
Sayfa 38
Hizmetkarın olan ölüm, kapımda. Meçhul denizi aşıp evime senin çağrını getirmiş.
Sayfa 96
Reklam
Çiçeğin dikenler arasında ihtişam içinde hüküm sürdüğünü size, hiç söyleyen olmadı, mı? Uyanın, davranın. Zamanı boş yere geçirmeyin.
Sayfa 65
Ona kavuşmak ümidi ile yaşıyorum, fakat bu kavuşmanın henüz vakti değil.
Sayfa 19
İnsan seni bilince, o zaman yabancı diye biri yoktur, o zaman tek kapı kapalı değildir. Ah, çokluğun oyununda bir olanın temasının bahtiyarlığımı asla kaybetmiyeyim; bu duamı kabul eyle.
Sayfa 73
Ah, bir dilenciden dilenmek için avuç açman, ne de şahane bir şaka.
Köy yolunda kapı kapı dilenerek gitmekteydim ki o anda muhteşem bir hayal gibi, uzaktan altın araban göründü ve ben bu Sultanlar Sultanı kimdir diye merak ettim. Ümitlerim yeniden canlandı ve kendi kendime kötü günlerim sona ermek üzere dedim ve istenmeden sadaka verilsin, mücevherler hertarafa saçılsın diye durup bekledim. Önümde araban durdu. Beni gördün ve mütebessim arabandan indin. Nihayet ömrümün talihli anının geldiğini hissettim. O anda, sen birden sağ elini bana uzattın ve «bana verecek neyin var?» dedin. Ah, bir dilendicen dilenmek için avuç açman, ne de şahane bir şaka. Şaşırdım ve bir an kararsız durdum, sonra torbamdan ufağın ufağı bir buğday tanesini çıkarıp sana verdim. Ama gün sonunda, yere torbamı boşaltıp, değersiz şeylerin içinde küçüğün küçüğü bir altın zerresi bulunca şaşkına döndüm. Acı acı ağladım ve keşke sana her şeyimi vermeye cesaretim olsaydı diye yandım.
Sayfa 58
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.