Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gizli Telkinle Kur'an Terapisi

Kubilay Aktaş

En Yeni Gizli Telkinle Kur'an Terapisi Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Gizli Telkinle Kur'an Terapisi sözleri ve alıntılarını, en yeni Gizli Telkinle Kur'an Terapisi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kur'an Hayy sırrına mazhardır, insana girdiği anda öylece durmaz. Hayatiyet kesp eder.
Sayfa 118Kitabı okudu
Bir kimse tesirine inanarak Cenabı Hakk'ın isimlerini veya bu husustaki duaları bir dağa okusaydı, gerçekten dağ yok olurdu. (Hadis) Güçleri sonsuzdur, ancak bizim eksikliğimizden kaynaklı sonuç alamayız.
Sayfa 106Kitabı okudu
Reklam
Dilde hayat vardır. Konuştuklarımız, söylediklerimiz bilinçaltı için tohumdur. Ve onu, doğru ve yanlışlığına bakmadan uygulamaya koyar. Evet bu sözlerin, bu esmaların ve bu âyetlerin her birinin hava zerrelerinde oluşturduğu bir format var. Bir buton gibi düşünün bilinç altınızdaki kapalı kapıları açan bir anahtar. Evet kesinlikle hazinenin kilidini açacak bir anahtar.
Sayfa 101Kitabı okudu
"Kalpler ancak Allah'ın zikri ile mutmain olur." Saf bilinçle yapılan zikrin içine benlik girmediği için şifa külliyet kesb eder, yani bütüncül bir kapsam kazanır. Sonuçla ilgilenmezsin. Belki beklediğin gibi sonuç almazsın, ama tatmin olursun. Her halükârda tatmin olursun. İşte âyetlerin insana yaptığı şey, tam anlamıyla bu. Ayetler, sizin için en uygun ve olması gerekeni gerçekleştirir ve buna zemin açar.
Sorunsuzluk âlemine girmeden, ki gerçek şifadır, hiçbir şey halledilemez. Ve Kur'ân'ın her bir manası, sonsuz boyutları ile, seni, bulunduğun noktadan oraya çıkartabilir. Hastalık, musibet, sorun vs... Sadece senin hakkı hak ile bilmen için bir kurgudur. Bütün bunların hepsi oyun ve kurgu. Sana tek bir şey anlatılmak isteniyor. Bakış açını değiştir. Kendini bil. O zaman her şey değişecek. Tansiyonu iyi etmekle sadece kendini daha iyi hissedeceksin ama iyi olmayacaksın. İyi olmak bütün olmaktır. Bir zat öyle demişti: "Bana gelen insanlar, benden hemen bir zikir, bir kelime isterler. Ancak onlar, dinmeden sakinleşmeden onlara bir esmâ vermem. Çünkü o hırs ile kendi isteklerini gerçekleştirmek peşinde koşarlar. Belli bir hedef belirlerler ve sadece ona yönelik çalışma yaparlar. Araya benlikleri girer. Yani indirgenir, çözüm tam anlamıyla olmaz. Ve işin, tüm büyüsü kaçar. Bütüncül çözüm, ancak bütünü içeren bilginin yaşanmasıyla gerçekleşir. İşin ruhu bütünlüktür. Ama insanlar, sınırlı çözümlerle kendilerini kandırırlar."
Sorunları dışardan halletmeye çalışıyoruz. Halbuki içerden. Biz iç dairede tam olursak, varlık da bizim içimize göre şekillenir. Ebû Cehiller yine olacak, ama bu sefer onlar sizdeki aydınlığı göstermeye yarayacak.
Reklam
Varlıkta gelişim, hep içten dışadır. Dıştan içe gelişen, büyüyen bir şey yok. Onun için Bediüzzaman, "En önemli daire kalp ve mide dairesidir, iç dairedir" der. Daha sonra aile, daha sonra millet, daha sonra kainat dairesi gelir.
İnsan, şer güçlerinin kendisini robotlaştırmasından nasıl kurtulur? İşte tam da burada yapılması gereken, bilinçaltına müsbet telkinleri aşılamaktır. Müsbet telkinlerin en iyisi ise İlâhî hakikatlerdir. Yani Kur'ân'dır, Cevşen'dir, Celcelutiye'dir. Aslında, İlâhî olan, sizin için en iyi olanın ne olduğunu sizden daha iyi biliyor. İlahi olanın telkin ve ayetleri, sizi tamamıyla "süper bilinç" konumuna çıkarmayı amaçlıyor.
Bir şeyin pozitif veya negatif olarak farkında olmak bir tür enerji vermektir. Zararlı olan bir şeyin farkında iseniz etkisi olur. Farkında değilseniz veya yok fark ederseniz etkisi daha da fazla olur. Esas tehlikeli olan şey tehlikenin farkında olmamak veya onu yok farz etmek: Özellikle bilinçaltına yönelik olarak gönderilen bu telkinlerin farkında olmamak bir yana içimizde hissettiğimiz halde yokmuş gibi davranmak, insanı daha da çıkmaza sokar. Sorunun tek çözümü vardır. Meseleyi kökünden çözmek. "llim onu tard eder, cehil onu davet eder." Evet, bu gizli telkinler çok faklı sahalarda kullanılmakta. Reklam sektöründen tutun savunma sanayine kadar geniş bir kullanım alanı var. Biz farkında olalım veya olmayalım, bunların etkileriyle hayatımızı sürdürmekteyiz.
Sonuç çok ilginçtir? "Teşekkür" denilen bardakdaki pirinç malt benzeri olgunlaşmış bir koku salarak fermente olurken, "aptal" denilen bardakdaki pirinç çürümüştür. Ancak daha da çarpıcı olan, görmezden gelinen bardakdaki pirincin "aptal" denilen bardakdan çok daha önce çürümüş olmasıdır. Yok saymak, aşağılayıcı bir söze maruz bırakmaktan daha büyük zarar vermektedir.
605 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.