En Eski Göğekin kitaplarını, en eski Göğekin sözleri ve alıntılarını, en eski Göğekin yazarlarını, en eski Göğekin yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
artık anlaşılmıştır günün akşamlılığı
kesin mat yok
iyi oyun vardır sadece
ve satranç aslında dalgınların oyunudur
dalgının ölüm karşısındaki sükuneti
düşmana
ölümün dehşetinden korkuludur
intikam içli bir marştır gerçekte
bir ara ses aygıtını yırtarak çıkarılırdı
şimdi o
dışlanmış bir taş olarak
karlı kış gecelerinde
acılı bir genç şairin her geçişte
hüznüne tanık olduğu
metruk bir kümbet denli müşahhas
aşktır -ve o
ne rahim bir yürüyüştür gecede
leyla bir özge can mıdır
can içinde can mıdır
bir adam anlattılar leylayı avuçlarında gizliyormuş
bir adam koynunda taşıyormuş onu
onları kıskanmak mıdır leylaya giden yol ağlasak bağışlar mı nasıl ölünür uğrunda
söz verilmiş ülkede yaban
boşaltılmış şehirler kadar yalnızdır
bir şehirde
bir duvara asılı
üfleyeni kalmamış kınalı bir kaval kadar mahzun
kınalı bir kaval kadar mahzun
kınalı bir kaval kadar mahzundur
adına sessizlik dedikleri o ses
nere gitse yanındadır
engel olamaz
susmasından kelimeler olur engel olamaz
sonrasız bir sürgünü yaşar anılar
artık varolmayan evlerde
anılar ki genç ölümlerin artığı
her an anımsanmaya duyarlı
hep unutulmaya hazır
sorulsa yadsıyacaktır
anılar mı
yok ki benim anılarım
bir başkası yaşamış bu yerlerde
bu adam unutkan mı ne
kuşlar yüreğine işler aldırmaz
kuşlar ki bilirkişileri umudun
aşkın ve erincin simgeleri
adam yitiyor boşluktan
… döndü halk ve cüzzam ne gün yürüdü
ve hep bir yaprak değil miyiz
kibir zaman yarıp çıkmak serüveninde
özdalımızı
topu topu bir mevsimi yaşarız
işte müşa’şa’ bir sonbahar figüranıyız
hepimiz de
ve cüzzam ne gün yürüdü sormalı
değil mi ki ebabil
adil
bir infazın adıdır
ve insan
-ne şu ne bu-
iyi oyunundan
sorulmayacak mıdır