Gökcisimlerinin Dönüşleri Üzerine

Nicolaus Copernicus

Gökcisimlerinin Dönüşleri Üzerine Gönderileri

Gökcisimlerinin Dönüşleri Üzerine kitaplarını, Gökcisimlerinin Dönüşleri Üzerine sözleri ve alıntılarını, Gökcisimlerinin Dönüşleri Üzerine yazarlarını, Gökcisimlerinin Dönüşleri Üzerine yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
....su damlalarında ve diğer akışkan maddelerde görüldüğü gibi kendi başlarına hareket etmek istediklerinde küreye dönüşmeye meyilli olmalarından ötürü böyledir.
Reklam
Oysa Copernicus, eserinin neredeyse tamamında bu görüşün tam aksini savunur.
Aristoteles'in bu yaklaşımı, ardılları arasında büyük bir ciddiyetle kabul edilmişti. Aristoteles'in bilimsel konularda baskın bir otorite olduğu ortaçağın sonraki yüzyıllarında bile, bilginler onun öğretisinin birçok yerinde önemli değişiklikler yapmaktan geri durmamışsa da hiçbiri Dünya'nın bir gezegen olduğu ya da konumunun evrenin merkezinden uzakta olduğu fikrini ortaya atmamıştı.
Aristoteles'e göre Dünya devinimsizdi ve evrenin merkezinde bulunuyordu.
Aristoteles evreninde hiçbir oyuk ya da boşluk olamazdı. Kürenin dışında hiçbir şey yoktu; hiçbir madde, hiçbir boşluk, hiçbir şey. Aristoteles biliminde madde ve uzay bir aradaydı; sadece aynı fenomenin iki yönüydü. Aristoteles evreninin sonlu büyüklüğü ve tekliği işte böyle açıklanmış oluyordu.
Reklam
Nicolaus Copernicus'un getirdiği yeniliğin iyi anlaşılabilmesi için, kendi dönemine kadar büyük ölçüde kabul edilmiş olan Aristotelesçi evren ve Dünya görüşünün iyi bilinmesi gerekir. The Copernican Revolution adlı eseriyle Copernicus'u ve bilim tarihinde sebep olduğu değişikliği yetkin bir şekilde analiz etmiş olan T. S. Kuhn'un da aktardığı gibi, Aristoteles'in insana ve evrene bakışının temelinde, o dönemden bugüne kadar kendisininkiyle karşılaştırılabilecek kapsam ve özgünlükteki sentezlerin asla erişemedikleri bir bütünlük söz konusuydu.
...zira filozofunki, Tanrı tarafından insan aklına izin verildiği ölçüde her şeyde hakikati araştırmakla görevli bir çabadır.
Dönüşünü 30 yılda tamamlayan, gezegenlerin ilki, yani Satürn gelir. Daha sonra 12 yıllık dönüş süresiyle Jüpiter, sonra da iki yılda bir dönüş yapan Mars gelir. Bir yılda tamamladığı dördüncü dönüş ise, dış tekerleme eğrisine benzediğini söyleyebileceğimiz bir yörünge çemberine sahip Ay küresiyle Dünya'ya aittir. Beşinci sırada, dönüşünü dokuz ayda tamamlayan Venüs vardır. Merkür, altıncı sırayı 80 günlük dönüşüyle alır. En nihayetinde bütün bunların merkezinde Güneş bulunur
"Evren öyle büyüktür ki, Dünya'nın Güneş'ten uzaklığı, diğer gezici yıldızlarla karşılaştırıldığında önemsiz değilse de; sabit yıldız kürelerininki yanında fark edilemez ölçüdedir"
64 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.