“Eğer bir resme figür yerine bir insanın yalnızca gölgesini koyarsan, garipliğini önceden hesapladığın orjinal bir hareket noktası bulmuş olursun.”
Emile Bernard
Gölgeler söz konusu olduğunda durum farklıdır çünkü onlar gerçek dünyanın parçası değildir. Ne onlara dokunabilir ne de onları kavrayabiliriz, bu yüzden günlük dilde gerçek olmayan bir şey tanımlanacağı zaman gölge metaforuna başvurulur.
Etrafımızdaki dünyayı durağan olarak algılama eğilimindeyizdir fakat aynı zamanda durumların çeşitliliğinin şeylerin görünüşünü değiştireceğinin de farkındayızdır.
Antik Yunanlar gerçek dünyadan göçtüğümüzde gölgelerin arasında birer gölge olarak yaşamayı sürdürdüğümüze inanmışlardır. Bununla birlikte, gölgesinin varlığı bir objenin cismine işarettir, çünkü gölgesi olan her şey gerçektir.
Bu kitap yalnızca, düşen gölgelerin Batılı ressamların repertuvarına ilk başta nasıl ve neden dahil olduğu ve sonradan da repertuvarından neden çıkarıldığı sorusu üzerinde okurların düşünmesini sağlamayı amaçlamaktadır.
GölgelerE. H. Gombrich · Everest Yayınları · 202027 okunma
|kelime: tasvir|
Gombrich sanat tarihinin en önemli öncülerinden biridir. Bu kısa kitabında Batılı ressamların tasvirlerinde genelde dikkat etmediğimiz bir konuya ilgi çekiyor: gölgeler. Kitabın sayfa dokusu ve baskı kalitesi gerçekten mükemmel. Okuması kolay ve keyif veren, ama tadı damağınıza kalacak bir sanat tarihi düşünce yazısı diyebilirim.
GölgelerE. H. Gombrich · Everest Yayınları · 202027 okunma
Fakat gözün zihne ilettiği bilgi öylesine çeşitli ve çoktur ki dış dünyadan bize ulaşan tüm mesajlara dikkat kesilmek zorunda kalsaydı zihnimiz anında çökerdi. Algımız her zaman seçicidir ve öyle olmak da zorundadır. Böylelikle öğrenebilir veya normalde çevremizdeki dikkatimizden kaçan şeylerin farkına varmayı kendimize öğretebiliriz.