Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gölgeler Ordusu

Joseph Kessel

Gölgeler Ordusu Sözleri ve Alıntıları

Gölgeler Ordusu sözleri ve alıntılarını, Gölgeler Ordusu kitap alıntılarını, Gölgeler Ordusu en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ailelerinden, işlerinden, kentlerinden, gerçeklerinden koparılıp basit bir devlet memuru kararıyla sınırsız bir süre için artık denizin erişemediği çamurlu plajlardaki döküntüler örneği, kamplara kapatılmış yüzlerce insan. Sayısı her gün artan bu insanları gözetmek için sayısı her gün artan başka insanlar gerekiyordu. En aşağılık işsizler, hiçbir işe yaramayanlar, alkolikler, yozlaşmışlar arasından gelişigüzel, çarçabuk alınıyordu bunlar. Giysilerinin üstünde üniforma olarak yalnızca bir bereleri, bir de kollukları vardı. Çok az para alıyorlardı. Birden yetkiye kavuşuyordu bu düşkünler. Olanca zalimliklerini ortaya koyuyorlardı. Her şeyden para sızdırıyorlardı: Yarısını alıp korkunç fiyatlarla yeniden sattıkları kıtlık tayınlarından, tütünden, sabundan, ufak-tefek temizlik eşyasından. Bu gardiyanları harekete getiren tek dürtü çürümüşlüktü.
cellâtlar birliğinin eline bırakılmış bir halkın anıları ve gizli çabaları kafasının içindeyken bile, mutlu bir konutun sevimliliklerinin kusursuzca tadına varabilme üstünlüğüne de sahip görünüyordu.
Reklam
Jandarmaların tutuklularıyla birlikte ona getirdikleri polis notlarındaki satırlardan bir şeyler çözmeye çalışıyordu. "Bağımsız kişilik, keskin zekâ; kibirli ve alaycı tavır" diye okuyordu kumandan. "Ezilmesi gerek" diye yorumluyordu. Sonra "seçkin bir köprü ve yol mühendisi" diye yazıyordu. "İyi kollamalı"
"Bu dünyada kutsal bir şey kalmadı artık."
Sayfa 166Kitabı okudu
Bir düşünce Leroux'a rahat vermiyor: Fransız polislerinin de Almanlar gibi görevlerinde hırs taşıması. "İşini benim gibi buyrukla, karşı gelmeden, ama istemeyerek yapan polisleri bağışlamak zorunluğunu duyuyorum. Vichy'nin ve Mareşal'in sözünü dinliyorlar onlar. Düşünmeyi öğrenmemişler. Ama ötekiler, yurtseverlere karşı canla başla, tüm yürekleriyle çalışanlar var ya! O... canına yandıklarım..." diyor Leroux. Konuşmak istemeyen tutsakları çıplak ayakla üstüne bastırmak için bir kürek demirinin tepesini ustura gibi sivrilten Lyon'daki ünlü bir polisi anlatıyor bana Lerous. Komünistleri yakalamakla görevli ve işkenceler konusunda Gestapo'dan daha iyi buluşlara sahip olmakla övünen Paris'in "terörist" polis müfrezesini anlatıyor. Bu insanlara karşı basit yurtseverlik ve basit insanlık tepkisinden fazla bir şey var Leroux'da. Utanç ve öfke duyuyor onların da kendi mesleğinden olmasından ötürü.
Sayfa 134Kitabı okudu
Sanırım direnişin insanlarında yaradılışlarına ters düşen bir evrim oluyor. Tatlı, sevecen, yumuşak olan kişiler katılaşıyorlar. Benim gibi katı olanlarsa -şimdi de öyleyim- duygulara daha bir yatkın oluyorlar. Nedendir bu? Belki yaşamı gülen renkler altında gören insanlar direnişin ortaya çıkardığı genellikle tehlikeli gerçeklere karşı bir tür iç kalkanla savunuyorlar kendilerini. Belki de insanlar içinde benim gibi oldukça karamsar bir görüşe sahip olanlar, direnişte insanın, düşündüklerinden daha değerli olduklarını anlıyorlar.
Sayfa 103Kitabı okudu
Reklam
Çok yeni ve pek az tanıdığı küçük eskicinin, her zaman sevdiği, seveceği, ama anılarından başka ortak yanları olmayan kardeşinden kendisine daha yakın olduğunu anladı Jean-François. Yaşamı, tüm sıcaklığı, tüm derinliği içinde güçlü, zengin gerçek yaşamı Félix gibi, Bison gibi, kendisini iki gün saklayan şu veremli işçi gibi, ya da silahların geçirilmesinde kendisine yardımcı olan işçi tulumu içinde pırıl pırıl gözlü lokomotif sürücüsü gibi adamlarla paylaşabilirdi ancak.
komünistlerin satılmışları nasıl ortadan kaldırdıklarını düşünüyordu. Gece deniz kıyısına götürüyorlar, döve döve öldürüyorlar soyuyorlar, demir telden bir kafese koyuyorlar ve suya atıyorlardı. Kafes delikleri arasından yengeçler cesedin tümünü parçalayıp yiyorlardı. Bu öyküyü dinlediği akşam Dounat'ın yanında Françoise vardı. Her zaman öylesine tatlı, öylesine neşeli olan Françoise'nin yüzünde acıma nedir bilmez bir duygu anlamı yanmıştı alev alev. "Böylesine bir işleme ben de katılmak isterdim. Arkadaşlarını satan insanlar için yeterince pis bir ölüm yok"
Boşboğazlıklarda pek öyle kötü yüreklilik, gevezeliğe eğilim, ya da kökeninde hayranlık yatan aptallık bile olmaz. Bizim insanlarımızın çoğu taşkın duyguludurlar. Arkadaşlarını, özelikle de başkalarını büyültmeyi, yüceltmeyi severler. Bu onları ayakta tutar, onlara yaşama sevinci verir, günlük, küçük, tekdüze yaşamlarına renk katar.
-Nasıl beceriyorsunuz bu namussuzlara karşı kinle titrememeyi ...
Sayfa 161Kitabı okudu
47 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.