Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gölgenin Felsefesi

Uygar Ozan Usanmaz

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
"Şeylerin ve şeylerin anlamlarının birbirine eklenen ve ayrılan yapılarda olmasından dolayı şeyler dünyamızdaki hareket alanımız kısıtlı, görüş alanımız ise karanlıktır. Elbette kısıtlı varoluşumuz dış nedenler tarafından belirlenen doğamızla da ilgilidir. Örneğin, elektromanyetik radyasyon spektrumunda görebildiğimiz tüm renk aralığı bir nokta bile kabul edilemeyecek kadar küçüktür. Elektromanyetik tayfın deneyimleyebildiğimiz aralığı "gölgeli", dışı da bizim için tamamen "gölgeden ibaret"tir. Bu bakımdan ne deneyimsel ne de rasyonel yolla tikel şeylerin statik bilgisi mümkündür. ... Bu nedenle doğru fikre deneyimsel yoldan ulaşmaya çalışmak beyhude bir çabadır. Tüm deneyimlerimiz, tümüyle biyolojilerimiz tarafından belirlenmiş ve sınırlandırılmıştır. ...Biyolog Jakob von Uexküll tarafından dünyanın görebildiğimiz bölümü Umwelt (çevre, çevreleyen dünya), daha büyük olan gerçeklik ise (ki varsa) Umgebung olarak adlandırılmıştır. Bu nedenle, tamamen karanlık Umgebung içindeki gölgeli Umwelt içinde doğru fikre erişim olanaklı değildir. Bu durum, fiziksel mekânlarımızın ve içinde dolaşım hâlinde olan tüm verilerin karanlıkta olmasına karşılık gelir."
s. 83, 84 / Gölgenin BelirsizliğiKitabı okudu
"Gölge, en basit tanımıyla varlığın karanlık tarafı ya da onun izdüşümüdür. Varlığın belirli olan aydınlık kısmına karşı gölge belirsizliği de temsil eder. Bununla birlikte ancak belirsiz olan "potansiyel" bir içerik taşır. Varlık ya da tikel dediğimiz şey keşfedilmeyi bekleyen bir potansiyelden ziyade ışıkla görünür bir fenomen olarak "bilinebilir". "İfade edilemeyecek olan, yani bana gizemli gelen ve ifade edemediğim şey, ifade edebildiğim her neyse onun anlam kazandığı zemini sağlıyor." der Wittgenstein. Bu nedenle gölgenin gizemi onu keşfetmek için yeterli bir nedendir."
Sayfa 32 - Gölgenin GörüngüsüKitabı okudu
Reklam
"Bildiğimizi sandığımız tüm şeylerin başka şeylerin (ön kabullerin, inançların, tümellerin, imgelerin vs.) 'gölgesinde' oluşu, içinde bulunduğumuz fiziksel realitenin belirsizliğini ifade eder. Bu nedenle anlamın kendisi de bir tikeldir yani sürekli üretilen bir yapının dinamik bir unsurudur. Şeyler dünyası ile birlikte varolduğumuz şeylerin anlamları da bu doğrultuda sürekli birbirine eklenen ve sökülen parçaları temsil eder. Açıktır ki, biz bir dünyanın içinde değil, dünya ile birlikte oluş halindeyiz.* Aynı şekilde şeyler dünyasında da değilizdir. Şeyler dünyasıyla birlikte bir şey olarak oluş halindeyiz. Temaşa edilenler işte bu hareketli şeylerin oluşudur; yıldız oluş, molekül oluş, gölge oluş, kavram oluş... Kişinin varoluşu da geçici olarak bir mekânlar toplamı olan şeyler dünyasına aktif olarak katılma halidir."
Sayfa 82 - Gölgenin Belirsizliği (*Deleuze & Guattari, Felsefe Nedir?)Kitabı okudu
"Öz farkındalık, kişinin kendi varlığının farkında olması, kendi varlığı üzerine düşünmesi ve bu düşünceler üzerine kurgular yaratabilmesidir. ... Bir kişinin kendini tanıyabilmesi ya da öz farkındalığa sahip olabilmesi, kendi imgesini fark etmesi ile yakından ilişkilidir. ... kişinin kendi gölgesi de öz farkındalığın uyarıcı bir unsuru olarak kabul edilebilir. Aslında Prometheus sadece ateşi insanlığa armağan etmemiş, onların ateş sayesinde kendi gölgelerini de fark etmelerini sağlamış ve insanlığa bu anlamda bir öz farkındalık kazandırmıştır. Ateşin kontrolü sayesinde bireysel gölgenin görüngüsü ile kazanılan bu öz farkındalık, bilincin düşünsel mekânlardaki izdüşümünden başka bir şey değildir."
s. 23 - 24/Gölgenin GörüngüsüKitabı okudu
"Bir kavramı tanımlamak daha en başından o kavramın anlamını sınırlamak demektir. Çünkü dilsel bir ifade bulan bilgi, şeylerin hakiki doğasını yansıtmaz; onların özlerini "kavramlar" içerisinde çerçeveler. Bu nedenle belirli bir tikelden hareketle anlam yaratan, anlamı sınırlandırmış olur."
Sayfa 72 - Gölgenin BelirsizliğiKitabı okudu
"Şeyler dünyası geçici bir görüngü olma anlamında değişmeyen özünün 'gölgesel' bir hareketidir. Özün bu hareketi daimidir. Şeyler ise bu gölgesel harekette geçici olarak görünür ve kaybolur. Değişmeyen öz ancak daimi olarak değişen, geçici bir görüngü olarak belirebilir. Aksi hâlde, hareket ve dönüşümün olmadığı statik bir varoluş olanaksızdır çünkü 'oluş' dönüşümün zorunlu bir koşuludur. Bundan dolayıdır ki varoluş varsa dönüşümden, dönüşüm varsa geçicilikten, geçicilik varsa değişmeyenden ya da tözden söz edilebilir."
Sayfa 105 - Gölgenin BelirsizliğiKitabı okudu
Reklam
(Spinoza'ya göre) "...insan zaten sonsuz olan bütünün parçasıdır. Sonsuz çokluğun tümü tek bir bütündür ve insan da bu sonsuz çokluğa dâhil olmakta olan geçici bir tavırdır. Ölüm yokoluş değil, kozmosta bir durumdan başka bir duruma geçiştir. Nihayetinde zihnin başka bir varolma şekli tam olarak zihnin de parçası olduğu evrenin sonsuz döngüsü fikrine karşılık gelir. ...İnsan zihni ve bedeni her ne kadar belirli kiplenişlerle varolsa da özünde sonsuz sıfatlara, yani bütün olan töze bağlıdır. Bireysellik ise sonsuz olan tavrın sonlu hareketinde ortaya çıkar. Bu nedenle varoluş kimliği edinmiş birey de gölge gibi hareketli ve geçicidir."
s. 45 - 46 / Sonsuzluğun İzdüşümüKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.