Oysa ki biz ihtiyarların tek isteği vardı,oğlumuzun yanına gitmek ona kavuşmak ve artık onunla yaşamak....
Nerden bilebilirdik,bu yolun bu kadar engellerle ,tümseklerle dolu olduğunu....
Düşüncemiz, kısa bir yoldu karşı köydeydi oğlumuz hatırladığımız kadarıyla ve oraya doğru yol alıyorduk yavaş yavaş temkinli adımlarla...
Sonra yolumuza yoldaş olanlarla devam ettik bir bakıma da yol arkadaşlarımızla.İyi insanlardı hepsi.Çünkü biz,-özellikle eşim Betrica diğer adı prensesim- iyilik yapmayı çok seviyoruz.Nerden bilebiliriz karşımıza çıkan insanlar in midir cin midir,iblis midir?
Yüreğimiz temiz a dostlar ondan kazandık,iyi insanlara rast geldik yol boyunca....
Yol bize bilmediğimiz ne çok şey öğretti anlatılmaz,bu yol öğrendiklerimiz kafamızda ki bütün soru işaretlerini bir çırpıda yok etti...
Kimim ben, neyim,nerden gelip nereye gidiyorum,var mıyım yok muyum gibi bu soruların içinde tek emin olduğum prensesime olan eskimeyen aşkım.Asla en ufak bir şüphe yok kafamda ona olan aşkımla ilgili....
Yıllar geçse de sevildiğinizinden emin olduğunuz, sevdiğiniz kişiye olan aşkınızın hiç azalmadığı bir ömür diliyorum tüm okurlara.
Öyle ki saçlarınıza ak düşse de buruşuk cilde sahip olsanız dahi sevdiğinize seni seviyorum diyen yol arkadaşı olsun yanıbaşınızda...
Yazarın ilk okuduğum eseridir ve asla son olmayacaktır. Çok etkileyici ve sürükleyiciydi.
Eee boşuna almamış 2017 Nobel Ödülünü...
Keyifli Okumalarınız olsun.