Sözler ve Alıntılar
Batı'da Roma İmparatorluğu'nun çöküşünün ardından aslında başka seçenek kalmamıştı. Bütün Avrupa'da güçlü devletlerin ortaya çıkmasına daha bin yıldan daha fazla bir zaman vardı. Bu esnada kıta, Roma'nın yaptığı gibi disiplinli düzenli orduları besleyecek kaynaklardan yoksun küçük devletçiklere ve tımarlara bölünmüştü.
Sayfa 40 - İNKILÂP
''Görünmez, sürekli yer değiştiren, yakalanması imkansız bir düşmana saldırıyoruz.''
Albay Roger Trinquier, 1961Kitabı okudu
Direnişi bastırma savaşında yin ve yang dengesini kurmanın örneğini - şiddete başvurma ver çekici olmayı - başarıyla sergilemişti. Roma imparatorluğu proto-Stalinist bir devlet değildi.
Sayfa 23Kitabı okudu
Goldsworthy'nin belirttiği gibi Roma, "barbar istilacılar tarafından 'katledilmiş' olabilir ama onlar uzun zamandan beri süren çürümenin zayıflattığı bir gövdeyi bıçaklanmıştır."
Sayfa 27Kitabı okudu
Antikçağın Romasından ortaçağdaki Çin'e kadar yerleşik devletlere saldıran çeşitli yağmacıların başarısı, bir tarihçinin 'göçebe paradoksu" adını verdiği kavramın doğmasına yol açmıştır. Hugh Kennedy'nin belirttiği üzere, "Savaş tarihinde askeri üstünlük genel olarak en zengin devletlerin ve en gelişmiş idarecilerin elinde bulunur." Oysa göçebeler, daha Akadların zamanından itibaren çok daha zengin ve çok daha ileriye gitmiş imparatorlukları, "devletleri ve idari mekanizmaları olmadığı, son derece yoksul bulundukları ve medeni yaşam sanatında tamamen acemi oldukları" halde yenememişlerdi.
Sayfa 37 - İNKILÂP
Düşmanlarının nihai olarak yenileceğini daha 1946'da gören Ho Şi Minh ( Vietnam ulusal kahhramanı) bir Fransız diplomata şunları söylemişti: "Biz sizin bir adamınızı öldürürken siz on adamımızı öldüreceksiniz, ama sonunda tükenen siz olacaksınız. "