İnsanlar kendi kalplerinin derdine düştüklerinde, ruhlarının dünya tarafından işgal altına alındığını fark ettiklerinde, hayatın yatay (sahip olma, satın alma) bir düzlemde değil dikey (olma, kemâlât, sülûk) bir biçimde
hareketlendiğinde anlamlı olduğunu kavradıklarında bir
eteğe tutunma ihtiyacı hissediyorlar. Böylece "vebtegû ileyhil vesîlete(Allah’a yakınlaştıracak vesileler arayın) [Mâide, 35]" tecelli ediyor. Bu ne büyük lütuftur.