Hukuk yalnızca kara kaplı kitap ve kanunlardan ibaret değil; dokunduğumuz insan, dokunanlar insan ve biz hakkı‐adaleti ayırt etmeye çalışanlar olarak insanız…
“Ey oğul, insanı yaşat ki devlet yaşasın” diyor Osmanlının ilk harcını koyan Şeyh EDEBALİ.
Adalet bir düzende, bir şekilde, emredici usul kurallarında dağıtılmalı. Bunun için hem ceza usul, hem de hukuk usul yasamız var. Çok ayrıntılı düzenlenmiş.
Evet bir düzen olmalı. Adalet bir düzenle, bir şekil ile dağıtılmalı.
Ama ağır iş yükü altında, formatlara yüklediğimiz sanık, müşteki, davacı, davalı haklarında insan unsurunu bazen adalet dağıtıcıları olarak ıskalıyoruz.
Socrates diyor ki: “Bir yargıç, iyi niyetle dinlemeli, akıllıca karşılık vermeli, sağlıklı düşünmeli, tarafsızca karar vermelidir”