Gündelik Hayatta Mevlana ve Sufizm
Azim JamalGündelik Hayatta Mevlana ve Sufizm Gönderileri
Gündelik Hayatta Mevlana ve Sufizm kitaplarını, Gündelik Hayatta Mevlana ve Sufizm sözleri ve alıntılarını, Gündelik Hayatta Mevlana ve Sufizm yazarlarını, Gündelik Hayatta Mevlana ve Sufizm yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sufiler her insanın kendi hayatında farklı bakış açıları ve yaklaşımlara sahip olduğunun farkındadırlar fakat hepsinin özü aynıdır — tıplı bir ağacın bir sürü yaprak ve dalla kaplı olup tek bir köke bağlı olması gibi.
Sufiler yalnızca Tanrı’nın mükemmel olduğuna inanırlar, bu yüzden her insanın hata yapabileceğini düşünerek eksik oldukları yönü çok önemsemezler. Onlar kendini tanımanın zor olacağının farkındadırlar. Onların aynı zamanda eleştirmekle ilgili bir kaygıları da yoktur çünkü onlar kuru bir ağaca kimsenin taş atmayacağını bilirler.
Gül zevkin simgesidir diken de üzüntünün. Fakat diken gülü korur. Onlar ayrılmaz bir bütündür.
Dönüşüm sıklıkla acı verici olmaktadır. Demir cevherinin çelik olabilmesi için onun dövülmesi gerekmektedir. Altın cevherini güzel bir mücevhere dönüştürmek için eritilmesi gerekir, kına fidanının güzel bir renge dönüşebilmesi için ezilmesi ve sıcak su ile karıştırılması gerekir, ekmek yapmak için buğdayın öğütülerek una dönüştürülmesi gerekir. Dönüşüm acı ve mücadele ile yavaş yavaş olur. Acı ve mücadeleyi dostunuz olarak kabul edin ve onlarla savaşmayı bırakın.
Bir sufiye göre, acıdan her zaman bir kazanç vardır.
Sufi Aziz Rabi’a Qazwin’li Salih’i ‘Tıklayın kapı size açılacaktır’ sözünü öğretirken duyar ve şöyle uyarır ‘Sen ne diyorsun Salih. Kapı hiç bir zaman kapanmadı ki!’
Yanınızda olan kişiyi ararsınız. Size yakın bakana daha yakın bakarsınız. Dışarı taşmayın. Çözülen buzlar gibi eriyin ve kendinizi akıntıya bırakın.
Bu özel an mükemmeldir ve güçlüdür- bundan başkasını beklemeye gerek yoktur. Tatmış olduğunuz bir zevkin aynısını ikinci kez yaşayamazsınız, çünkü anın tekrarı yoktur. Sizler geçmiş, şu an ve geleceğinizin bütününün özetisiniz. İçinizdeki sonsuzluk, sizin ebedi ruhunuzdur ve bütün olduğunuzun ve olacağınızın yaşayan hafızasıdır.
Çözüm nedir ey Müslümanlar: kendimi bilmediğim için. Ben ne Hristiyan’ım, ne Yahudi, ne Zerdüşt, ne de Müslüman’ım. Ben ne doğuluyum ne de batılı ne de bir karaya ya da suya ya da Hindistan, Çin, Bulgaristan, ne de Saqsin’e bağlıyım.
Ne Irak ne de Horasan toprağına.
Benim mekanım mekansızlıktır, benim işaretim işaretsizliktir.
Ne bir bedenim ne de bir hayatım var.
İkiliği bıraktım: iki dünyayı bir olarak görüyorum.
Birini arzuluyor, Birini biliyor, Birini görüyor, Birini çağırıyorum.
Dağın zirvesine giden bir çok yol vardır, fakat zirvede görünen manzara hep aynıdır.
Sayfa 12Kitabı okudu