Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Günlük Yaşamın Bilimi

Marty Jopson

Günlük Yaşamın Bilimi Gönderileri

Günlük Yaşamın Bilimi kitaplarını, Günlük Yaşamın Bilimi sözleri ve alıntılarını, Günlük Yaşamın Bilimi yazarlarını, Günlük Yaşamın Bilimi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
224 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
hayat matemetik ve fizik
aslında biraz biyoloji ve kimya:) yani belkide ilk okuldan beri kaçtığımız matematik, lisede dinlemediğimiz fizik ve kimya..uf sanki bu bilgler ne işime yarayacak nerede görücem bir daha dediğimiz her şeyin hayattan bir izi olduğunu öğrendim. günlük yaşantımda kafamı ne tarafa çevirsem, o işleyişin içeriğini düşünmeden edemiyorum:)) bu çok eğlenceli. bilim çok kıymetli..çok donanımlı ve hayatımızın her yerinde..en ufak şeyde bile.:)
Günlük Yaşamın Bilimi
Günlük Yaşamın BilimiMarty Jopson · Maya Kitap Yayınları · 202026 okunma
Benim Gökkuşağım, Senin Değil
Bir gökkuşağı görebilmek için iki şeye ihtiyacınız var: Güneş ışığı ve yağmur damlaları. Güneş ışığının altında olmanıza gerek yok ancak güneş ışığı, görebileceğiniz bir yağmur bölgesine vurmalı. Bu durum da güneş ışığının son derece düşük bir açıda vurmasını gerektirdiğinden gökkuşaklarını çoğunlukla sabah ya da akşamüstü ya da kış ve ilkbahar aylarında görürsünüz. Aynı zamanda yağmur alanının doğrudan önünüzde olması gerekirken sırtınızı güneşe vermiş olmanız gerekir. İkinci olarak bir gökkuşağının konumu izleyicinin konumuna bağlıdır. Her bir yağmur damlasının arkasından gelen yansımalar, açıları tam denk geldiğinde gözlerinize ulaşır. Yana doğru bir adım atarsanız, farklı konumlardaki farklı yağmur damlalarından yansıyan ışıkları görürsünüz. Bunun sonucu olarak da her birimiz sadece bize ait olan, kendimize has bir gökkuşağı görürüz. Normal olarak ikinci gökkuşağı daha dağınık ve çok daha sönüktür. Bu sefer ışık her bir yağmur damlası içerisinde iki kere seker. Damla içerisindeki bu ikinci sekiş ikinci gökkuşağının renk sırasını tersine çevirir ve bu sefer kırmızı içeride, menekşe rengiyse dışarıda olur. Yağmurolojinin incelemeye değer başka gizli noktaları da vardır. İlki, antik Yunan filozofunun adı verilen İskender şerididir. Bu, birincil ve ikincil gökkuşakları arasındaki havanın gözle görülür bir şekilde kararmasıdır. Dahası her zaman gökkuşağınızın merkezinde olduğunuz için bu gökkuşağının ucuna asla erişemezsiniz.
Sayfa 213Kitabı okudu
Reklam
Delilik ve Gök Gürültüsünün Uzaktaki Sesi
Gökyüzünden dik bir şekilde inen ve durup dinlediğiniz noktadan yaklaşık 2 km ötede yere çarpan bir şimşek hayal edin. Şimdi ortalama bir şimşeğin uzunluğunun 10 km olduğunu göz önünde bulundurursak şimşeğin ucu size 2 km uzaktayken tepesi 10 km uzaktadır. Ses hızını göz önünde bulundurursak şimşeğin tabanındaki sonik bombanın sesinin size ulaşması sa dece 2 saniye sürecektir. Ancak sizin bu uzaklıkta durduğunuzu varsayarsak şimşeğin tepesindeki sesin size ulaşması 30 saniyeyi bulacaktır. Bu süre zarfı tamamen şimşeğin başından sonuna kadar her bir parçasından gelen gürlemelerle doludur. Tüm bunlar birleşince ve üzerine ses yansımaları eklenince, duyduğunuz artan ve azalan gürlemeler yaratılmış olur.
Sayfa 209 - Ses hızı, havada, deniz seviyesinde ve 20 °C sıcaklıkta 343.2 m/s olarak alınır.Kitabı okudu
Ağacın Gölgesi
Bitkilerin yaprakları kendilerine çarpan ışığın yeşil kısmının çoğunu yansıtırlar, biz de bu yüzden onları yeşil görürüz. Peki ya kırmızı, turuncu, sarı ve mavi ışıklara ne olur? Bitkinin yaprakları bu renkleri emer ancak ısı enerjisine dönüştürmez, bunun yerine bitki fotosentez sürecine güç sağlamak için ışığı kullanır. Bahsettiğim gibi güneş ışığını kullanan fotosentez süreci temel madde olarak suya ihtiyaç duyar. Bu yolla bitki, yapraklarının üzerinden suyun buharlaşmasına izin vererek köklerinden aynı oranda su çekilmesine olanak sağlar. Bu suyun bir kısmı fotosentez için kullanılırken bir kısmı da terleme için kullanılır. Bunun bir sonucu olarak da, suyun buharlaşma süreci yapraklardan ısı enerjisini çeker ve yapraklar serinler. Yaprağın çevresindeki daha ağır ve daha serin hava aşağı iner ve ağacın altını daha serin yapar.
Sayfa 198Kitabı okudu
Işığın Cazibesi
Işık kaynağının etrafında toplanan bu böceklerin hepsi gece uçan ve yaşamlarını karanlıkta görerek sürdüren hayvanlardır. Gündüz ışığında bir köşeye ya da yaprağın altına siner ve onları avlayacak keskin gözlü avcılardan kurtulmaya çalışırlar. Peki neden ilk gördükleri ampule doğru direkt uçuşa geçerler? Işık, besin varlığına işaret etmediği gibi
Sayfa 195Kitabı okudu
Soğuk Havayla Camlardaki Buğuyu Temizlemek
Pencerelere yakın hava soğumaya başlar ve havadaki su buharı enerjisi düşer. Bu, dengeyi yoğunlaşmanın lehine çevirir ve su buharı molekülleri birleşip küçük su damlacıkları oluşturmaya başlarlar. Bunu da cam pencerelerdeki toz ve yağ zerreleri sayesinde gerçekleştirirler. Sabah arabanıza bindiğinizde artık bu pencerelerin iç yüzeyleri küçük su damlacıklarıyla kaplanmıştır. En hızlı şekilde çözme yolunun ısıtıcıyı en yüksek derecede çalıştırmak olduğunu düşünebilirsiniz. Ancak aracınızın ısıtma sistemi motorun kendisi Isınana kadar sıcak hava üflemez, dolayısıyla başlangıçta soğuk ve nemli hava üfleyecektir ve bu da buğuyu çözmeye pek yardımcı olmaz. Yapabileceğiniz en iyi şey klimayı açmak olacaktır. Soğuk hava üflemek sezgilerimize karşı gelse de klima ünitesi havayı soğuturken ayni zamanda kurutur da. Bu daha kuru ve soğuk hava, dengeyi su buharı yönüne çevirecek ve aracınızın camı yavaşça temizlenecektir.
Sayfa 180Kitabı okudu
Reklam
Rüya Görmek Ve Bir İhtimal Hatırlamak
Gece uyanmanıza neden olan herhangi bir şey, rüyalarınızı hatırlama şansınızı artırır. Yatağa girmeden önce fazla sıvı tüketmek, uyku arasında tuvalete gitme ihtimalini kesinleştirir. Ağır, baharatlı yemekler ve çok fazla peynir tüketmek de uyanmanıza neden olacaktır. Bir ihtimal rüyalarınızı hatırlıyorsanız deneyime açık olduğunuzdan, ilginç ve belirgin şeyleri fark etmede iyi olduğunuzdandır. Ama tam açıklama bundan ibaret değildir.
Sayfa 150Kitabı okudu
Ayak Parmaklarınız Ne Kadar Soğuk
Deri sıcaklığı düşerse, vücudunuzun soğuk bir yerde bulunduğuna yönelik duyusal bir varsayımda bulunur. Merkezi sıcaklığınızı korumak için uzuvlarınıza kan akışını durdurur. Tüm bunlar merkezi sıcaklığınızın düşmesini engeller ancak bunun karşılığında daha soğuk uzuvlarınız olur. Vücut yağınız çok fazla miktardaysa bu, vücudunuza yalıtım sağlar ve merkezi sıcaklığınızın düşmesini engeller. Gelin görün ki merkezi sıcaklığınız soğuk ortamlarda bile yüksek kaldığından vücudunuz uzuvlarınıza daha fazla kan pompalamayı bırakır ve sonuç olarak daha da soğuk hale gelirler. Kadınlar erkeklerden ortalama yüzde 7 oranında daha fazla vücut yağına sahiptir, kadınların erkeklerden biraz daha yüksek merkezi sıcaklığa ancak daha soğuk uzuvlara sahip olmalarının sebeplerinden biri budur. Sadece kadınları etkileyen bir diğer faktör de östrojen hormonudur. Menstürasyon döneminde olan kadınların vücut sıcaklıkları genelde olduğundan biraz daha yüksekken elleri ve ayakları sıklıkla normalden daha soğuktur.
Sayfa 146Kitabı okudu
Banyoda Kuru Erik Zamanı
Kanıt kesindir: Parmak buruşmasının cildin suyu emmesiyle hiçbir alakası yoktur. Her ne kadar bunun bilincinde olmasak da tamamen aktif kontrolle alakalıdır. Kan damarlarındaki kan akışını düşürür. Bu cisimler genellikle isı kaybını engellemede faydalı olmanın yanı sıra el ve ayaklarınızı da sıcak tutarlar. Glomus kan hücreleri büzüştüğünde, tüm glomus da küçülür ve derinizin altındaki et de biraz küçülür. Cildin üstü olan stratum corneum, aynı boyutta kalır, ancak altındaki et küçüldüğü için deri toplanıp bu değişikliĝe ayak uydurmak zorunda kalır. Parmak uçlarımızda buruşukluklar olsun diye neden böylesine ilginç bir yetenek geliştirdik? Bunun cevabını henüz tam olarak bilemiyoruz; günümüzde mevcut tek teori, bunun daha iyi bir tutunma sağladığını söylüyor. Bunun sonucunda açıkça görüldü ki buruşuk parmaklarınız varsa nesneleri pürüzsüz parmaklarınızdan daha hızlı hareket ettirebilirsiniz. Buruşuk parmaklar ıslak alanda size daha iyi bir kavrama yeteneği sağlamaktadır. Bununla beraber, 2013'te yapılan bir çalışma, ıslak koşullardaki tutunmada herhangi bir iyileşme bulamamıştır yani bu konu kapanmaktan çok uzaktır.
Sayfa 141Kitabı okudu
Florürlü Süper Güçlü Dişler
Yemek saatleri arasında da tükrüğünüzde florür olmasını isterseniz, diş hekimlerinin verdiği ve diş macunu tüplerinin üzerinde de bulunan fırçalamadan sonra suyla yıkamama tavsiyesine uymanız gerekir. Aynı zamanda içme suyuna florür katılmasının nedeni de budur. Bu sayede günde iki kereden çok daha fazla florür almış olursunuz. İçme suyuna florür eklenmesine yönelik itirazların çoğunun temelinde de bu yatmaktadır: İçme suyuna florür eklenmesi, kendi bireysel rızaları olmadan bir topluluğun toplu tedavisi demek olmuyor mu?
Sayfa 136Kitabı okudu
Reklam
Çekmeyen Koyun
Yünün soğuk suda bile çekebiliyor olması, koyunun da soğuk yağmur altında aynı dertten mustarip olması gerektiğini gösterir. Ancak öyle değildir; çünkü koyunun postunda göz önünde bulundurulması gereken başka bir bileşen vardır. Lanolin, tek bir koyun postunun ağırlığının çeyreğini oluşturan, koyunun derisi tarafından salgılanan sarı, balmumunu andıran bir maddedir. Cildimiz tarafından salgılanan ve saçın yavaşça yağlanmasına neden olan sebuma benzer (bkz. 134. sayfa). Lanolin yüne sadece kendine has koyunsu kokuyu vermekle kalmaz, aynı zamanda su geçirmez bir kaplama sağlar. Lanolin, postun suyla sırılsıklam olmasını engeller, böylece yün asla tam olarak ıslanmaz.
Sayfa 115Kitabı okudu
Balancuğunuzu Patlatmak
Deterjan molekül leri suyla birleştiğinde sabun katmanı olarak bilinen şeyi oluşturur. Bu, arasında suyun sıkışıp kaldığı iki deterjan katmanından oluşan bir levhadır. Suyu seven parçaları içerdeki suya yönelecek ve sudan nefret eden kısımları da havaya bakacak şekilde kendilerini düzenlerler. Baloncukların kendi kendilerine patlamalarının nedeni kurumalarıdır. Hava gerçekten soğuk değilse su buharlaşacaktır. Su buharlaştığındaysa bu katmanlardan kaçar ve tabaka incelir. Sonuç olarak da geride hiç su kalmaz ve iki deterjan katmanı birleşir. Deterjan kendi başına herhangi bir tabaka oluşturamaz; bunu yapabilmesi için suya ihtiyacı vardır Dolayısıyla tabaka kırılır ve küçük bir delik oluşur. Suyun yüzey gerilimi deliği daha da büyütür ve tabaka çöker. Mantıken bakıldığında, buharlaşmayı durdurabilirseniz baloncuğun patlamasını da engelleyebilirsiniz. Bunu yapmmanın en kolay yolu, baloncuğunuzu yüzde yüz nemliliğe sahip bir yere koymanızdır. Şov adamı Eiffel Plasterer, dibinde biraz su bulunan büyük kavanozların içine baloncuklar üflemiştir. Dipteki su, nemliliğin mümkün olduğunca yüksek kalmasını sağlamış ve Plasterer'in baloncuğu saşırtıcı bir şekilde 340 gün hayatta kalabilmiştir. Baloncukların patlamasını engelleyecek kimyasal bir numara da var. Gliserol ya da bilinen adıyla gliserin adlı yapışkan sıvı kıllanılabilir. İyi bir baloncuk karışımı içğn 10 birim bulaşık sıvısına 1 birim gliserol ekleyip bunu 100 birim temiz suya katmalısınız.
Sayfa 109Kitabı okudu
24 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.