Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İnmeyen Bayrak

Gurbet

Remzi Oğuz Arık

Gurbet Hakkında

Gurbet konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
0/10
0 Kişi
7
Okunma
Beğeni
305
Görüntülenme

Hakkında

Elinizde bulundurduğunuz kitap, Remzi Oğuz Arık'ın Hareket Yayınları arasında çıkan dördüncü kitabıdır. Yakın bir zamanda bu seriyi tamamlamak ve böylece yayınlarımızı takip edenlere R. Oğuz'un fikir ve ideal dünyasının bütününü tanımak imkânını sağlayacağız. Bu kitap, millet sevgisinin bir insanın hayatında nasıl "temel duygu" olduğunu açıkça gösteriyor. Her meseleye eğilişinde, bu "temel duygu" müdahale ediyor, karar veriyor, reddediyor, seviyor, hürmet ediyor, hâsılı bir tarafı tutuyor. Bir varlığın üstüne titreme, ona derin bir bağlılığın ifadesidir. Bu sevgi, bu bağlılık, seçme işini, taraf tutmayı gerektirir. Böyle olunca yazarın iradesi ortaya çıkıyor. İşte Remzi Oğuz'un bir olay karşısında, bir vatan parçası önünde, mücerret bir fikir hakkında duygulanırken, ıstırap çekerken milletinin maziden hale intikal ederken, getirdiği iradeyi temsil ediyor, onunla ölüyor, onunla diriliyor. Milletinin sefaletleri karşısında duyduğu acıları dile getirirken kendini daima gurbette hissetmektedir. Hatta milletinin kendi kan ve emeği ile elde ettiği coğrafyasında, vatanlaştırdığı coğrafyasında bile uzun bir gurbet hayatı yaşadığına inanmaktadır. Bugün de her samimi milliyetçi aynı gurbet duygusunun gönlünde yaşadığını duyuyor. İhmal edilen milli şuur, el değmemiş memleket meseleleri, vatanın üstüne çöken yabancı ideoloji ve modalar içinde her köşede; basında, radyoda, sinemada boğulan milletin gerçek saadeti tahammül edilmez bir anarşinin ortasında bırakılmıştır. "Ben gurbette değilim, gurbet benim içimde" diyen şair, insanın kendi yurdundaki özleyişlerini, emellerini, kavuşmalarını ne güzel ifade ediyor. Onun ifadesiyle: "Ne kin, ne kıskanma, ne boş özlemler istemiyoruz, dostlarım. Büyük, serbest ufuklarda inanın, güvenin, sevginin ışığı parlıyor. Bu sizin içindir. Hep birlikte oraya! Haydi!' diyoruz,
Tahmini Okuma Süresi: 2 sa. 8 dk.Sayfa Sayısı: 75Basım Tarihi: 1968Yayınevi: Hareket Yayınları
Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Yazar Hakkında

Remzi Oğuz Arık
Remzi Oğuz ArıkYazar · 10 kitap
1899 yılında Kozan’ın Kabaktepe köyünde doğan ve Oğuzlar'ın Varsak boyundan olan Remzi Oğuz Arık, çocukluk yıllarını köyünde geçirmiş ve ilk öğrenimine orada başlamıştır. Sonraki yıllarda, ağabeyi ve ablasının görev için bulunduğu Balkanlara göçmek zorunda kalan Remzi Oğuz Arık, on yaşından itibaren annesi ile bütün Balkanları dolaşmıştır. Ardından, büyük yokluklar içinde geçen öğretim hayatı başlayan Remzi Oğuz Arık, önce İşkodra İdadisi’nde, oranın işgali üzerine de İstanbul’a gelerek Mercan İdadisi'nde, İzmit Lisesi’nde ve İstanbul Muallim Mektebi'nde eğitim görmüştür. Remzi Oğuz, I. Dünya Savaşı'nın son yılında Talimgah’a katılmıştır. Bir kaza sonucu ağır yaralar alan Arık, uzun süre tedavi görmüş, bu arada da kalabalık ailesini geçindirebilmek için büyük uğraşlar vermiştir. İstanbul’un işgal acıları yaşadığı günlerde "Turan" özlemiyle Asya’ya gitme girişimi başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Yüksek öğrenimine İstanbul Darülfünunu’nun İçtimaiyat şubesinde başlayan Arık, 1926’da açılan bir sınavı kazanarak Paris’e gönderilmiştir. Renkli ve anlamlı bir öğrenim dönemi geçirerek, oradaki arkadaşları üzerinde etkili olan Remzi Oğuz Arık, eğlenceye düşkün olan arkadaşlarını "Bugün Anadolu için ne yaptın?" uyarıları ile doğru yola çevirmiştir. Sorbonne Üniversitesi’nde sanat tarihi, Louvre Arkeoloji Enstitüsü’nde de arkeoloji öğrenimini tamamlayarak 1931’de yurda dönen Arık, İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde görevlendirimiştir. 1933 yılında Millî Eğitim Bakanlığı’nın arkeoloji uzmanı olmuş, bu arada Gazi Eğitim Enstitüsü’nde tarih dersleri vermiştir. Göllüdağ, Alacahöyük, Çankırıkapı, Karaoğlan, Hacılar, Alaettintepe ve Bitik kazılarını yöneten Arık, sonraki yıllarda Ankara Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü'ne atanmıştır. 1939 yılında Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde öğretim üyeliğine getirilen Arık, orada "Arkeoloji Profesörü" ve "Enstitü Müdürü" olmuş ve aynı zamanda sanat tarihi dersleri de vermiştir. Arık, 1942-1944 arasında Hüseyin Avni Göktürk ile birlikte çıkardığı Millet dergisinde Türk ulusçuluğunun, Anadolu’da oluşan din, dil, soy ve kültür birliğine dayanması gerektiği düşüncesini yaymaya çalışmıştır. 1942 yılı sonunda fakültedeki görevinden Hasan Ali Yücel ve Şevket Aziz Kansu ile olan mücadele sonucunda ayrılmak zorunda kalan Arık, 1943-1945 yılları arasında yeniden müze yöneticiliği görevlerinde bulunmuştur. 1949 yılında yeni açılan Ankara İlahiyat Fakültesi’nde İslam Sanatları Tarihi Profesörü oluncaya kadar Müze Müdürü olarak hizmet veren Arık, 1950 seçimlerinde DP’den (Demokrat Parti) Seyhan milletvekili olduğu için İlahiyat Fakültesi'nde de ancak bir yıl görev yapabilmiştir. DP'yi kendi hizmet felsefesine uygun bulmadığı için oradan da ayrılan Arık, 1952’de Türkiye Köylü Partisi’ni kurarak, o partinin "Genel Başkanlığı" görevini üstlenmiştir. Ancak çok kısa bir süre sonra, 3 Nisan 1954 tarihinde geçirdiği elim kaza sonucu Adana’dan Ankara’ya hareket eden THY uçağının düşmesi ile hayatını yitirmiştir.