Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Saadet Devrinden: 5 Hudeybiye' den Mekke Fethine

Guruba Yaklaşırken

Ahmet Lütfi Kazancı

Guruba Yaklaşırken Sözleri ve Alıntıları

Guruba Yaklaşırken sözleri ve alıntılarını, Guruba Yaklaşırken kitap alıntılarını, Guruba Yaklaşırken en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kâbe açıldı, Rasûlullah Efendimiz Kâbe'ye girdi. Yanında Bilâl, Üsame ve Osman b. Talha vardı. Bir başka şahıs alınmadı ve kapı kapandı. Efendimiz Kabe'de uzun müddet kaldı." Dışarıda kapının önünde Halid b. Velid nöbet tutuyordu.
Beri taraftan Rasûlullah Efendimizin amcası Haris'in oğlu Ebû Sufyan(7) ve halası Atike'nin oğlu Abdullah b. Ebi Umeyye, yıllar yılı Rasulullah Efendimizin en azılı birer düşmanı olarak yaşadıktan sonra gönüllerine düşen bir pişmanlık duygusuyla ve Müslüman olmak üzere yola çıkmış bulunuyorlardı. (7).Yani meşhur olan Ebu Süfyan değil
Reklam
Her insan Yahudi olamazdı. Dünyada sadece Yahudiler iyi olacak Yahudi olmayana düşmanlık beslenecek demek de insafsızlık sayılırdı.
Böylece Kureyş'in üç hüyük gücünü temsil eden üç insan, kendiliğinden İslama girmiş durumdaydı; Halid b. Velid Kureyş'in genel kurmayını temsil ediyordu. Amr, Arapların tanıdığı dört büyük dahiden biriydi. Kabe'nin anahtarlarını taşıyan ailenin büyüğü de Osman b. Talha.
Dilim Seni söylesin, kalbim hep Seni ansın. Sevgiyle carpmayan kalp kalp göğsümde bulunmasın. Mis kokan toprağına toprağına yüzlerimi sürmeden İsyan ile çürüyen gözlerim kapanmasın.
Sayfa 335Kitabı okudu
Dilim seni söylesin, kalbim hep seni ansın. Sevginle çarpmayan kalp göğsümde bulunmasın. Misk kokan toprağına yüzlerimi sürmeden İsyan ile çürüyen gözlerim kapanmasın...
Sayfa 294Kitabı okudu
Reklam
Rasûlullah Efendimiz Mekke'ye girmeden evvel bir takım isimler saydı. Bunlar Kâbe'nin örtüsüne sarılmış bulunsa bile öldürülecekti. Bunlar Ebû Cehil'in oğlu İkrime, Safvan b. Ümeyye, Hz. Hamza'nın katili Vahşi, Hz. Zeyneb'i hicret yolculuğunda yaralayıp çocuk düşürmesine sebeb olan Hebbâr b. Esved, bir zamanlar vahiy kâtipliği yaptıktan sonra Peygamberimiz hakkında yakışıksız sözler söyleyerek Islâm Dinini terkedip giden Abdullah b. Ebi Serh, yine Müslüman olup kardeşinin diyetini aldıktan sonra bir Müslümanı öldürerek kaçan Mikyes b. Sübâbe, bir zaman Müslüman olarak yaşayıp hizmetini gören adamı öldürdükten sonra zekât develeriyle birlikte kaçan şair İbnu Hatal, İbnu Hatal'ın iki cariyesi, Abdullah b. Ziba'râ ve Hübeyre b. Vehb gibi şahıslardı."
- Haberiniz olsun ey Kureyş topluluğu, Muhammed üzerinize geliyor. Karşı koyamayacağınız bir kuvvet sizin için toplanmış bulunmaktadır. Savaştığınız takdirde mağlubiyet mukadderdir. Müslüman olun da canınızı kurtarın, dedi. Ortada hiçbir şey yokken birdenbire duyulan bu sözler, gözleri donuklaştırdı. Yüzlerin rengi değişli, Ağızlar kurumuş, damarlarda akan kanlar sanki duruvermişti. -Sen nelerden bahsettiğini biliyor musun ey Eha Süfyan?.. Ebû Süfyan kendinden emin bir insan tavrıyla cevap verdi: -Ne yazık ki biliyorum.
- Ey Allah'ın Peygamberi, Ebu Sufyan övünmeyi seven bir adamdır. Ona bazı haklar tanısan iyi olur, dedi. Efendimiz bu teklifi kabul etti: - Ebû Süfyan'ın evine giren emniyettedir, kendi evine girip kapısını kapatan emniyettedir, Mescidi Haram'a giren kişi emniyettedir, dedi." Daha sonra amcasına döndü: - Ey Abbas, onu vadinin dar yerinde, dağın kenarında beklet, Allah'ın ordusu geçerken görsün. Emredilen yerde durdular. Bölükler peşpeşe geçiyor, Ebû Süfyan her biri hakkında sualler soruyor, bilgiler alıyordu. Nihayet dayanamadı: - Kardeşinin oğlu mükemmel bir saltanata sahip olmuş, demekten kendini alamadı. Hz. Abbas: - Hayır, o saltanat değil, Nübüvvet ve Risâlettir, cevabını verdi.
-Bak ey Eba Sufyan, benim, Allah'ın peygamberi olduğumu ikrar etme zamanı gelmedi mi?.. -Vallahi buna gelince gönlümde şüpheler var... Abbas söze karıştı: - Be adam kabul et İslâmı. Boynun vurulmadan evvel kendini kurtar ve "Lâ ilâhe illallah, Muhammedür Rasûlullah" diye şehådet getir, dedi. Bunun üzerine Ebü Süfyan şehadet kelimelerini söyledi.
Reklam
Yolda orucu herkesin gözü önünde açmasına ve herkes orucunu açsın buyurmasına rağmen yine de bazılarının oruçlu bulundukları ve sıkıntıya düştükleri haber verildiği zaman Efendimiz: - Onlar âsî kişilerdir, onlar âsî kişilerdir, demişti.
Amr İslâmı kabul ediş sebebini yolda anlattı: Uhud'da, Hendek'te bulundum, her birinden sağ çıktım. Hudeybiye sulhu yapıldığı zaman artık Mekkelilerin yıldızının sönmek üzere olduğunu anladım. Uzun uzadıya düşündükten sonra Necaşi'nin yanına gitmeye karar verdim. Ömrümün geri kalanını Habeş ülkesinde geçirecektim. Bakat ben oradayken Medine'den elçi geldi ve Necaşi Müslüman oldu. Bana da, aklını varsa İslâm dinini kabul et, dedi. Bu kararı vermeme Necaşî sebeb oldu.
İlerde Nebiyy-i Ekmel Efendimizin vefatından sonra İslâm'dan dönen kabileler arasında Uyeyne'nin kabilesi de yer alacaktı. Uyeyne, "Bizim için Kureyş'li Peygamber Muhammed'den, Esed'li yalancı ve sahtekar peygamber daha iyidir. Biz onu destekleyeceğiz" diyerek Tuleyha peşine düşmüş, ve yakalanıp Halifenin huzuruna getirilmişti. İslam'dan dönüp kalica sarılmanın cezası olarak -Vurun şu adamın boynunu!.. emri verildiği zaman: -Ya Eba Bekir, senin arkadaşın benim münafık olduğumu bile bile beni öldürmemişti. Sen de öldüremezsin, "Yemin ederim ki, göz açıp kapayacak kadar bir zaman için bile olsa ben Allah'a hiç iman etmiş olmadım." cevabıyla mukabele edecek ve Hz. Ebû Bekir, onu serbest bırakacaktı.
44 öğeden 31 ile 44 arasındakiler gösteriliyor.