Bu hikaye anlatılmaz, okunur. (: Sürekli iş arayan, aklı sürekli eskilere giden, zihnini farklı düşüncelerle meşgul eden bunalıma girmiş hatta başka bir levele geçmiş, kendi kendinin hapishanesine mahkum bir adamın hikayesini okudum.
.
Bilin bakalım bana kimleri anımsattı? Bilemezsiniz tabi ben söyleyeceğim ((:
.
1. Sabahattin Ali
2. Zweig
Bu iki yazarın O bunalım, kasvet, dram vurguları bu kitapta var. Yani bu iki yazarı seven kitabını kesinlikle sever.
....
Ben tarzını sevdim. Evet, dram melankoli beni boğuyor sevmiyorum. Ama şimdi okudum hakkını vermek lazım. Tarzı iyi, kitapta bariz karakter isimleri yok misal. Hepsi için tek kelimelik lakaplar var. İlginç geldi.
.
Yazarın düşünce tarzı bir kere boş değil. Bazen açıkça bazen kelimelerin ardına nazikçe sıkıştırdığı göndermeleri vardı ki, beni benden aldı. Kendine has şakacılığına güldüm. İyi yerden yakalıyor espriyi.
.
Evet, dram sevmiyorum. Ama bir hikayede melankoliyi hissettirmek bir yetenektir. Ve herkes bunu başaramaz. O yüzden tebrik ediyorum.