Ne zaman fişlendi otobiyografin,
nereye koydular siyah çengel dişlerini? Böylelikle geçiyor yıllar sonsuzluğa uzanan kâbuslarla, bir ceset yürüyor mezarlığa.
kafamı, yazdığım masanın üzerine vurup patlatmak gelse de içimden, seni bir an göremem diye korktuğumdan vazgeçiyorum. işte bak kokuların yine geldi, gözüm dalıyor ufkundaki şemaline. ah yüreğimin ilk meltemi. nasıl akıp terk edeceğim ayak izlerini. sensiz bir çöl akrebi kadar durgun, hareketsizim; dayanamıyorum. lakin dayanmalıyım, çünkü bildiğim tek hayat sensin. bu yüzden gülümsüyorum hâlâ, seni, acılarımı hatırlattığın için çok anlıyorum. geçecek biliyorum bu travmalar, bu özlediğim hayat bitecek, şu şekilsiz gölgeler renklenecek.