Haşir Risalesi
Bediüzzaman Said NursîSözler ve Alıntılar
İkinci Hakikât
Evet, şu dünya gidişatına bakılırsa görülüyor ki, en aciz, en zaiften tut ta en kaviye kadar her canlıya layık bir rızkı veriliyor. En zaif, en acize en iyi rızk veriliyor. Her dertliye ummadığı yerden derman yetiştiriliyor. Öyle ulvi bir keremle ziyafetler, ikramlar olunuyor ki, nihayetsiz bir kerem eli içinde işlediğini bedaheten gösteriyor.
Sayfa 37Kitabı okudu
Hikâyelerin mânâları, sonlarındaki hakikatlerdedir; temsiller, üstü kapalı
bir şekilde o hakikatlere işaret eder. Demek, bunlar hayalî hikâyeler değil, hakikatin ta
kendisidir.
Demek, şüphesiz dünya bir mezraadır. Mahşer ise bir beyderdir, harmandır. Cennet, cehennem ise birer mahzendir.
Sayfa 79Kitabı okudu
Beşinci Suret
Demek ki meydan-ı imtihanda olanlar, başı boş değiller;saadet sarayları ve zindanlar onları bekliyorlar...
Sayfa 11Kitabı okudu
Dokuzuncu Hakikat
Haşr-i baharîde görüyoruz ki, beş altı gün zarfında, küçük ve büyük hayvanat ve nebatattan, üç yüz binden ziyade envâı haşredip neşrediyor. Bütün ağaçların, otların köklerini ve bir kısım hayvanları aynen ihyâ edip iade ediyor. Başkalarını ayniyet derecesinde bir misliyet suretinde icad ediyor.""Halbuki, maddeten farkları pek az olan tohumcuklar, o kadar karışmışken, kemâl-i imtiyaz ve teşhis ile, o kadar sür’at ve vüs’at ve suhulet içinde, kemâl-i intizam ve mizan ile, altı gün veya altı hafta zarfında ihya ediliyor. Hiç kabil midir ki, bu işleri yapan Zâta birşey ağır gelebilsin, semâvât ve arzı altı günde halk edemesin, insanı bir sayha ile haşredemesin? Hâşâ!"
Sayfa 73Kitabı okudu
insan, bilmediği şeye düşman olduğu gibi, yetişmediği şeye de zıttır.
Giden gelmez, gelen gider.