Böylesi benim hoşuma giderdi, bir şeylerin bana tesir etmemesi yani. Şartlardan, kazalardan hakikaten bağımsız bir biçimde yaşayabilmek. Sizin gibi. İyinin ve kötünün ötesinde. Ama insanım ben, fazlasıyla insanım.
Uyanmak ve tekrar uyumak felç eder, bunaltır ve insanın takatini tüketir. İspanyolların siestalarında yaptıkları gibi, sırf mahmurluğun o basit hazzı için fazladan uyumak, ömrü kısaltır. Yatak sonu gelmez illetlerin yuvasıdır.
İki yönden birini seçsem, doğrusu diğeridir. Evden şemsiyeyi alıp çıksam onu tüm gün şehirde hiç kullanmadan yanımda gezdiririm. Öbür yanağımı çevirsem bütün ensemi patlatırlar. Şikayet için elimi kaldırsam, muhtemelen köprücük kemiğim yerinden çıkar. En bitmek bilmeyen kuraklığın sona ermesi için şemsiyemi kaybetmem yeterlidir.
Hassas kalbimin akıl almaz,dalga dalga gelen acıları emebilen bir kas haline geldiği böyle anlarda,beni yalnızlığın hücumlarına karşı güvendeymişim gibi hissettiren çok az şey vardır.