Hastalıkların Duygusal Sebepleri ve Mental Tedavi
Metanet OğuzHastalıkların Duygusal Sebepleri ve Mental Tedavi Gönderileri
Hastalıkların Duygusal Sebepleri ve Mental Tedavi kitaplarını, Hastalıkların Duygusal Sebepleri ve Mental Tedavi sözleri ve alıntılarını, Hastalıkların Duygusal Sebepleri ve Mental Tedavi yazarlarını, Hastalıkların Duygusal Sebepleri ve Mental Tedavi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Kanserin oluşum nedenlerinden biri de gururdur."
"Kardeşim, varlığın ancak fikirlerdendir, gerisi et ve kemiktir."
"Gerçekte kimse kimseye hiçbir şey öğretemez. Siz ona yalnızca içindekileri bulmasında yardımcı olursunuz."
Konuştuğumuz sözler , hareketler , fikirler insanın gelecek hayatında yankı bulur . Bu da hayatımızda haksızlık olarak adlandırdığımız olayların nedeni kendi kararsız düşüncelerimizdir
Sayfa 131Kitabı okudu
İnsan kendi hayatının hükümdarıdır.
Sayfa 131Kitabı okudu
Sizin bakış açınız , sizin dünyanızı yansıtır
Sayfa 83Kitabı okudu
Namaz saatleri nurun yere indiği zamandır . O saatlerde yüzünüzü kıbleye dönerek ayakta dursanız bile enerji almış olursunuz .
Sayfa 82Kitabı okudu
Neden benzer benzeri çeker dendiğini anladım sanırım
İnsan her zaman enerji dalgaları yayar . Bu enerji dalgaları da bulutlar gibi harketlenir ve kendiyle aynı karakterde olan dalgalarla birleşir .
" Gerçekte kimse kimseye hiç bir şey öğretemez . Siz ona yalnızca içindekileri bulmasında yardımcı olursunuz .
Sayfa 12Kitabı okudu
Ne içine atması ya.. sadece devamlı olarak 2,3 yaram var dhjdjdjd
Kişi çevresine aşırı tepki verdiğinde ancak aynı zamanda da kendi duygularını ve ihtiyaçlarını sakladığında ağız içi yaralar görülür
Sayfa 150Kitabı okudu
Beraber olduğunuz kişilerin veya içinde bulunduğunuz toplumu oluşturan beyinlerin yaydıkları dalgalar sizin beyninizde akış bulur ve o yönde programlanmaya tabi tutulur sunuz. İyi veya kötü...
Toplumsal cinnet veya toplumsal huzur nasıl oluşuyor sanıyorsunuz? Bilinçsiz şekilde enerjinizin bir başkasına kaymasına izin veriyorsunuz. Duygularınızı kontrol edemediğiniz için auralar arasında bir enerji değiş tokuşu başlar. Zamanla arkadaşınızın başına gelen, sizin onu desteklediğiniz olay sizin başınıza gelir ve siz bu olayın çözümü ile ilgilenmek zorunda kalırsınız. Bu duruma toplum olarak "Kınadığım başıma geldi." diyoruz. Zikrettiğiniz, hatırladığınız her bir olayda enerji alışverişi olur ve siz bunu bir şekilde temizlemek zorunda kalırsınız. Halbuki Allahu Teâlâ "Yalnız beni zikredin." demiştir. Yalnız O'nu zikrettiğimizde O'nun nuru bizi kuşatır. O bizim kirlerimizi temizler.
ANEMİYA (KANSIZLIK)
Anemiya kandaki kırmızı kan hücrelerinin miktarı- nın azalmasıdır. Kırmızı kan hücreleri vücuda oksijeni taşıyarak karbondioksiti çıkartırlar. Kansızlığın belirtileri, deride ve skleralarda (göz akı, göze önden bakıldığında, göz bebeklerinin çevresindeki beyaz bölüm) beyazlaşma (renginin kaçması), kalp atışlarının sayının artması (çarpıntı), nefes alıp verme sayısının artması ve aşırı yorgunluktur. Hastalar baş ağrısından ve kulaklarda sesten şikâyet eder. Kulaklarda dolgunluk ve sesin olması beynin oksijen azlığının göstergesidir.
Duygusal nedenler: Metafizik olarak kan hayat sevincini ifade eder. Kansız kalan kişi kendisinin varlığını, varoluşunu zorlukla kabul ediyor ve yaşama sevincini kaybetmiş demektir. Kişi haklarının kaybolmasına direnç göstermez. Kendi arzuları ve talepleriyle bağlantıyı kaybeder. Yavaş yavaş solduğunu hisseder.
Mental tedavi: Eğer kansızlığınız varsa, kendi hayatınız üzerinde kararları kendiniz vermeli, kontrolü elinize almalısınız. Hayatın inisiyatifi kendinizde olmalı ve diğer insanlara bağımlı olarak yaşamaya son vermelisiniz. Hayattan tat almanıza, hayatın sevincini yaşamaya mani olan negatif düşüncelerinizi bilinçli olarak kabul edin. İçinizdeki sevinmek, gülmek, hayattan zevk almak isteyen küçük çocuğu özgür bırakın. Onun isteklerini hayata geçirmeye çalışın. Çünkü o sizisiniz.
Ne olursa olsun bütün iyileşmeler sevgiden geçer, sevgi de affetmekten geçer. Hayat kendi olaylarını ve hastalıklarını "Mental Tedavi"lerle çözüyor.
Bazen gitmek istemediğiniz bir yere zorunlu katılı- mınız gerekiyordur. İstemeye istemeye gidersiniz. Dö- nüşte ayağınızda bir ağrı hissedersiniz. Doktora gider- siniz ama tetkiklerde herhangi bir bulguya rastlanmaz. Bir önceki günkü toplantı ile ilgili olumsuz duygularınız size ağrı olarak dönmüştür aslında.