Hatta el-Faraşat Tebki
Celal DemirSözler ve Alıntılar
Kimi acılar dilsizdir... Ve kimisi tarifsiz...
Kanunun olmadığı, insan haklarının olmadığı, insana değerin olmadığı bir ülkede her şey mübah olur...
Sayfa 63 - Nida YayıncılıkKitabı okudu
O, dört kanatlı bir kelebekti. Ve artık kelebekler de ağlardı.
O, tıpkı dört kanatlı kelebekler gibi güçsüz ve inceydi ama renkli kanatları sayesinde ülkesini terk edip Türkiye'ye sığınmıştı. Kanadı kırık bir kelebekti zira savaş onun her şeyini alıp toprağa teslim etmişti.
Kelebeklerin bacakları çok zayıftır. Asıl hareket vasıtası kanatlarıdır. Kozadan yeni çıkan kelebeğin vücudu rutubetli, kanatları zayıftır. Dünyaya gelişinin ilk anında ilk dala konar ve kanatlarını çırpar.
Verde el Hacci (Mare), tıpkı kozadan yeni çıkan kelebekler gibi zayıftı. O da henüz daha çocukken kardeşlerinin yükünü omuzlamış, aile geçindirmiş, yuva kurmuştu. Dişi kelebekler gibi kuşlara yem olmasın diye renkten renge girmişti. O, rengi solmuş, kanadı kırılmış kuşların avında daldan dala uçan petek gözleri ağlamaktan feri solan Atlas Okyanusu kelebeğiydi.
Sayfa 142 - Nida Yayınevi
Yetim olarak büyün Verde'nin çocukları da yetim büyüyecekti.
PALMİRA HAPİSHANESİ
Başkent Şam'a 200 km. uzaklıkta, Suriyeli, Lübnanlı, Filistinli ve Ürdünlü mahkumların yaşadığı, dünyanın en kötü 10 hapishanesi arasında yer alan, ölüm kokan bir hapishaneydi.
Yüzbinlerce mahkumun işkence edilerek öldürüldüğü bu hapishanede 4 yıl kaldıktan sonra serbest bırakın Arap şairi Ferec Bayraktar bu hapishaneyi "ÖLÜM MEMLEKETİ" diye isimlendirilmiştir.
Fransızlar tarafından inşa edilmiş askeri bir üs iken, 1970 yıllarında siyasi tutukluların kaldığı bir hapishaneye çevrilmişti. 6500 siyasi tutuklunun aynı anda kaldığı bu hapishanede Baas Rejimi tarafından gardiyanlara sınırsız yetki verilmişti ki; hapishane yönetiminin yasal öldürme yetkisi dahi vardı.
Defalarca toplu katliamlar yapılmış, işkencenin her türlüsü mubah görülmüş, görgü tanıklarına göre:
" Yüzlerce bebek yalvaran annelerinin gözü önünde hain kurşunlarla öldürülmüştü bu hapishanede. Askerler hamile kadınların karnını delerek doğmamış çocukları katlediyordu..."
Palmira Hapishanesi, ölümdü, işkenceydi, morgdu, tecavüzdü, kandı, geri gelmemekti...
Ve ötesi Verde' nin eşinin tutuklu kaldığı hapishaneydi.
Sayfa 44 - Nida Yayınevi
Yaşadığınız her acıyı hep en taze haliyle yüreğinizde taşıdığınızı düşünsenize...
Sayfa 19Kitabı okudu
Önsöz
...ölen de öldüren de Müslüman olunca değmeyin batının keyfine.
(Kemal Gümüş)
Sayfa 11Kitabı okudu
"Harflerden kendisine bir saray yapıyor ve orada yaşıyordu. Koridoru huzur, duvarları umut, boyası kader,...."