Bu eserde:
“Sevgi” nin: En vahşi, hastalıklı, acımasız, delice, düşüncesiz, ürkütücü , her kötülüğü yaptıracak bir güç ve hak olarak görüldüğü (olağan dışı) psikolojik açıdan oldukça etkileyici bir şekilde işlenmiştir...
"Kin, Nefret, İntikam": Bu duyguların en aşırı yönleri, kime yakışır, kime yakışmaz, insanların sınıflandırılması, kitap okumanın bile yakışık ve yakışıksız halleri ayrıca kitap okumanın sınıfsal bir ayrıcalık oluşu, daha kötüsü sınıflandırmanın sonucu olarak kitap okumanın, öğrenmeye çalışmanın "üst sınıflar" tarafından alay, küçümseme ve hakir görülmesine sebep oluşu en ince ayrıntısına kadar işlenmiştir...
"Dini kitapların" dahi bu duygulara göre şekil alması ve şekil vermesi için kullanılması çok ilginç! Üzücü...
"İntikam" duygusunun aşktan, sevgiden, barıştan ve kendi mutluluğundan daha etkili olduğu...
"Tutku": Heatliff ‘ in 'tutkusu ve sonucu'
romanın başından sonuna kadar kesintisiz bir şekilde işlenmiştir. Bu hastalıklı tutku karşında artık gücü kalmayıp pes etmesi ya da bu hastalığın esareti sonucunda iradesini tamamen kaybetmesiyle mutlu sona eriştiği hissetirlmştir.
Selam verdim rüşvet değildir diye almadılar. Hüküm (beratımı/belgemi) gösterdim faydasız diye ilgilenmediler. Her ne kadar görünürde itaat etseler de hâl (beden) diliyle tüm sorularıma cevap verdiler. Dedim: "Benim maaş almamı uygun görmüşler ve bunun için elime bir Tekafül Beratı (Katılım Sigortası) vermişler ki vakıf gelirlerinden her zaman pay alayım ve padişaha gönül rahatlığıyla dua kılayım. (...)"