Lise yıllarım edebiyatla iç içe geçtiğinden her eserini önemli bulup detaylı özet ezberi yaptığım bir yazardı Ayşe Kulin benim için. Öyle de olunca elime alıp okumak için acele etmemiştim kitaplarını. Yıllar sonra kendimi hazır hissederek, okumaya başlamak istedim. Tesadüf o ki fuara gittiğimde karşılaştık kendisiyle. Çok zarif bir Cumhuriyet kadını. Hep merak etmiştim bu kadar başı dik bir Cumhuriyet kadınının niçin çocukları hep yurtdışında, eğitimlerini neden orada almışlar ? Torunları neden yabancı isimlere sahip, ne oldu da ülkesinden uzakta çocukları diye. Biraz da istemsizce önyargım oluşmuştu. Ta ki bu düşüncem kitaptaki o satırları okuyana kadar sürdü:
"Çocuklarımı babalarının ellerinden kurtaramadım."
Aslında velayet davalarını kaybetmesi sebebiyle çocuklarına hasret büyümüş bir anne yüreği varmış karşımda. Kitapta sık sık bu durumdan söz edip üzüntüsünü dile getirmiş yazarımız.
Eser, genç ve toy bir Ayşe Kulin'den günümüz Ayşe Kulin'ine uzanan yolculuğu anlatıyor. Neler yaşadığı, kimlerin yoluna taş koyduğu (uzun süre yayınevleri bu görevi üstleniyor), tecrübelerini ve yanlışlarını her anıyla paylaşıyor bizimle. Uslubu çok akıcı ve duyguları çok içten kaleme almış yazarımız. Okurken hemen bitmesini ve yeni kitaplarına geçmeyi istedim :)
Okuyacak olan herkese şimdiden iyi okumalar dilerim