Düşler anıları da getiriyor; belki de var olma nedenleri bu, bizi unutmayı başardığımızı sandığımız şu pis, küçük anlaşmaları ve oyunları gözden geçirmeye zorlamak.
İçinde bulunduğumuz zaman nasıl da geçmişle ya da onun değişik biçimleriyle besleniyor. Yiten zamanın parçaları karanlık anı denizde nasıl da birden yüzeye çıkıyor, parlak ve duru ve olağanüstü ayrıntılı, yaşamanın bir anlığına bile olsa olası göründüğü küçük adalarla tamamlanmış.
Ben tek bir birim değilim. Ben bir deste iskanbil kağıdına çok benziyordum, başka kartlarla ama kendimin başka kopyalarıyla harmanlanmış gibiydim: işte papaz, işte oğlan, işte maça ası.