Hayat ve Diğer Hastalıklar
Alper HasanoğluHayat ve Diğer Hastalıklar Gönderileri
Hayat ve Diğer Hastalıklar kitaplarını, Hayat ve Diğer Hastalıklar sözleri ve alıntılarını, Hayat ve Diğer Hastalıklar yazarlarını, Hayat ve Diğer Hastalıklar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Oysa ergenin birey olabilmesi ancak ailesini terk edebilmesiyle mümkündür. Bizim ülkemizde aileden kopup kendi hayatını kurabilmek, o da cesaret edebilirse ancak meslek sahibi olup para kazanınca mümkün olur. O yüzden ergenlik geç yaşanır bu ülkede ya da hiç yaşanmaz. Her gün en az üç kez annesiyle telefonla konuşan kadın ve erkekler sirkiyiz biz.
Sayfa 225Kitabı okudu
İnsan ve Duygular
Baba hiç ulaşılamadığı ve bu yüzden de içselleştirilemediği için hep ihtiyaç duyulandır. Ömür boyu arar durur kişi babayı, neyi aradığını bilmeden.
Sayfa 223Kitabı okudu
Bir şeyler hissetmek demek, birinin ya da bir şeylerin bize yaklaşmasına izin vermek, kendimizi bir şeye, bir duruma bırakabilmek demektir. Bir şeyin bizim için önemli olup olmadığını ancak duygularımız sayesinde anlayabiliriz. Sandığımızın aksine yalnızca düşünce ve mantıkla değil.
Sayfa 209 - #psikolojiKitabı okudu
Kendimizi ancak başkalarıyla içinde bulunduğumuz etkileşim aracılığıyla geliştirebiliriz. Martin Buber, insanın yalnızca ötekinde olabileceğini söylerken bunu kastetmiştir.
Kendilik gelişimi ötekinden aldığımız geribildirimle mümkündür. Ama buna verdiğimiz değer çok fazlaysa, elalemin ne dediğiyle çok fazla ilgiliysek kendiliğin gelişebilmesi mümkün olmaz.
Sayfa 196Kitabı okudu
Eleştirinin amaca ulaşmak için gerekli ve önemli olduğuna inanır birçok insan. Oysa bu eleştirilerin kötü yanları kazınır beynimize çoğunlukla. Kendimizi yetersiz hisseder, anne babamızın eleştirel tavrını içselleştiririz. Bu eleştirel ebeveyn sesi hayat boyu kendimizi başarısız, yetersiz hissettiğimiz her durumda bize eşlik eder ve kendimizi daha da kötü hissetmemize neden olur.
Sayfa 195Kitabı okudu
Kendine dost olmayı beceremeyen kişi hayatın zorluklarından daha çok etkilenir, günlük hayatla daha zor başa çıkar. Zor yaşam koşullarında kendine daha merhametli davrananlar, ruhsal dengelerini kolay kolay kaybetmezler. Kendilerine anlayışlı davranmayı becerebilenler depresyon ve kaygı bozukluklarını daha az yaşarlar.
Sayfa 193Kitabı okudu
Hepimizin kendimizi korumak ve bazen saklanmak, başka insanlarla karşılaşabilmek, onlara yakınlaşabilmek için maskelere ihtiyacımız olur. Özellikle aşk ilişkilerinde öylesine büyük bir duygusal yakınlık hissederiz ki, her zaman olduğumuzdan çok daha fazla yaralanmaya açık oluruz. Maskelerin koruyuculuğu olmadan bu mahrem yakınlığı kaldırabilecek, sevgiyi alabilecek ve verebilecek durumda olmayız. Ancak maskelerin yardımıyla kendimizi yaralanmaktan koruyarak, bir başka insanı bu kadar yakınımıza, içimize alabilme cesareti gösterebiliriz.
Sayfa 155Kitabı okudu
Maddiyatın yanında en çok iktidar, önemli olma, etki gücü, şöhret, dış görünüm haset duygularının ortaya çıkmasına neden olur. Dolayısıyla, hasedin temelinde kendi eksiklik duygumuz yatar.
Sayfa 152Kitabı okudu
Haset sık sık kıskançlıkla karıştırılır. Oysa kıskançlık birini kaybetme korkusu sonucunda hissedilen bir duygudur.
Haset ise kendimizi bir başkasından daha değersiz hissetmemizle ilgili bir duygudur. İlişki içinde ötekiyle yaptığımız karşılaştırmayı kaybettiğimizde ortaya çıkar; öfkeye, üzüntüye ve hatta nefrete zemin hazırlar, onlara eşlik eder.
Sayfa 151Kitabı okudu
Tiksinti çok güçlü bir duygudur. Hayatımızı hiç düşünmediğimiz bir biçimde ve yollardan etkiler. Önyargıların ortaya çıkmasına ve güçlenmesine neden olur. Anksiyete, takıntı, yeme bozuklukları ve birçok başka ruhsal bozuklukta önemli rol oynar.
Sayfa 146Kitabı okudu
“Onur” neden bir erkek ismidir? Ya da Şeref, Erdem? Bütün bu olumlu kavramların savaşlar çıkaracak, tecavüz etmek için fırsat kollayacak, cinayetlerin yüzde 99’unu işleyecek olan erkek çocuklarına veriliyor olması bilinçdışı bir günah çıkarma, kurban kadın ve çocuklardan çaresizce af dileme midir?
Sayfa 140Kitabı okudu
Utanç saklanma, gurur görülme ihtiyacının düzenleyicisidir.
Sayfa 118Kitabı okudu
Çok uzun yıllar boyunca kişilik gelişimindeki sorunlar ve erişkin hayatta ortaya çıkabilecek ruhsal bozuklukların çocukluktaki nedenlerine bakıldığında anne sorumlu tutuldu. Baba unutuldu. Unutuldu çünkü baba zaten çocuğun bakım ve eğitiminde hiçbir rol üstlenmiyordu. Ama unutulan başka bir şey vardı, aslında babanın yokluğu ciddi bir sorundu.
Sayfa 114Kitabı okudu
Paradoks gibi gözükse de, başkalarının dediklerine ve yaptıklarına büyük önem verilen, bireyin kendi yapıp ettiklerini buna göte belirlemek zorunda kaldığı ve kendiliğine yeteri kadar özen gösteremediği bizim gibi toplumlarda, kendilik hiçbir şekilde geri planda tutulamaz ve patolojik bir narsisizm gelişmeye başlar.
Sayfa 94Kitabı okudu
“Yaşamın kanunudur: Önümüzde bir kapı kapanırsa bir diğeri açılır. Ama kayıplara o kadar üzülürüz ki, yeni açılan kapıya dikkat bile etmeyiz”, der karar vermede zorluk çeken insanları tanımlarken Andre Gide.
Sayfa 57Kitabı okudu