Bir kadın ve bir erkek olarak yaratılmış insanlık bu iki cinsin farklılıkları karşısında çeşitli sorgulamalardan geçmiştir. Bu süreçler hayatın farklı alanlarında üretilmiş, tanımlanmış tüm disiplinler içinde gelişmiş ve yerine göre akla gelebilecek en uç noktalara kadar da uzanmıştır. Kadın ve erkeğin birlikteliğinin sevgi ve bereket kaynağı olarak insanlığa hizmet etmesi gerekirken zaman zaman çeşitli sıkıntılarla malul bir yapıya evrildiği de görülmektedir.
İnsanlık tarihi boyunca medeniyetler kadına nasıl bir alan açtı, dinlerin kadın algısında neler öne çıktı, kadın-erkek hukuku hangi temeller üzerinden yürüdü? Modern dünyada kadının kamusal alanda varlık göstermesi aile içi rolleri nasıl etkiledi? Teknoloji kadının önünde bir engel mi, yoksa bir vasıta mı oldu? Kadının üretkenliği nasıl ve ne ölçüde değerlendirilebildi? Kadın ve şiddet kelimelerinin telifi mümkün mü, algılar nasıl şekillendi ve nasıl yansıdı? Mevcut hukuk sistemleri kadın mağduriyetlerinin çözümünde ne kadar mesafe alabildi?
Hülasa, bu çalışma yaşanan her türlü toplumsal problemin çözümünde kadınlar ve erkeklerin birlikte çözüm ortağı olması gerektiği düşüncesiyle soru(n)lara cevap aramakta. Bu amaçla, farklı disiplinlerin gözünden, kadınların hayata katma değerini tartışan elinizdeki bu kitap günden güne büyüyen sosyal sorunlarımıza dair tahkik, tespit ve teklifler önererek toplumun tüm kesimlerinde farkındalık oluşturulmasını hedefliyor.
Keyifle okumanız ve sorularınıza alanında uzman görüşlerden cevaplar bulabilmeniz dileğiyle…
