Gerçekten benim için yabancı olması gereken bu adamın bize karşı gösterdiği samimiyet o kadar derin, o kadar sıcaktı ki kalbimde ılık bir rüzgarın latif esintisini ve bu mahmur esintinin tesiriyle ruhuma dolan ebedi bir mutluluk büyüsünü hisseder gibi oluyordum.
Bazı anlar vardır. İçiniz titrer.. kalbiniz titrer.. Bir sızı uğrayıp veda eder yüreğinize. Etkisi kalır, hayatınıza girip çıkan herkes gibi. Her şeyin bir yandan anlamsız gelmesi bir yandan onunla anlam kazanıp ayakları yerden kesmesi..
İşte bütün bunlara sebebiyet veren kişinin size bir yabancı olduğunu anladığınız an göğsünüzden böyle bir kor alev geçer.
Ve de işte Tolstoy ekler:
"Ve ben bizi ayıran uçurumun artık daha da büyüdüğünü hissettim"