Nehc'ül Belağa'dan Seçmeler

Hazreti Ali'den (ra) Hutbe ve Mektuplar

Ali Haydar Haksöyler

Hazreti Ali'den (ra) Hutbe ve Mektuplar Posts

You can find Hazreti Ali'den (ra) Hutbe ve Mektuplar books, Hazreti Ali'den (ra) Hutbe ve Mektuplar quotes and quotes, Hazreti Ali'den (ra) Hutbe ve Mektuplar authors, Hazreti Ali'den (ra) Hutbe ve Mektuplar reviews and reviews on 1000Kitap.
Bilgin o kişidir ki kadrini, mertebesini bilir; kadrini, mertebesini bilmeyen kişiye bu bilgisizlik yeter. Allah'ın en hoşlanmadığı kişi, kendi başına buyruk kuldur; o kişi doğru yoldan sapar, kılavuzsuz yola girer; yürür gider. Dünyada ekip biçmeye çağrılsa işe koyulur; âhiret için ekip biçmeye çağrılsa tembellik eder, yorulur. Sanki yaptığı iş gerektir ona da tembel davrandığı gerekmez ona.
Allah rahmet etsin o kişiye ki düşünür de ibret alır; ibret alır da can gözü açılır. Dünyadaki şeyler, az bir zamanda yok olur- gider; âhirete ait şeylerse sürer de sürer. Sayıya sığan her şey son bulur; beklenen her şey gelip çatar, her gelen şey de yakındır, çok sürmez, gelir.
Reklam
Korkun insanı helâk çukuruna atan günahlardan, gazaba uğratan ayıplardan. Ey gören gözleri, duyan kulakları olanlar; ey âfiyete dalanlar, dünya matahını elde edenler. Var mı bir kaçacak durak, kurtulunacak oğrak? Var mı bir sığınılacak, güvenilecek, uğranılacak yatak? Var mı, yoksa yok mu? Öyleyse nereye dönüyorsunuz, nereye gidiyorsunuz, neye aldanıyorsunuz? Bu kadar uzunluğuna enliliğine karşı gene de her birinizin yeryüzünden payı olan yer, düşüp yanağını yere koyacağı, boyunca bir yer. Allah'ın kulları, şimdi çalışmaya koyulun ki henüz ip, boynunuza atılmamıştır; can henüz bedenlerinizdedir. Şimdi doğru yolu arayıp bulmak, geri kalan ömrünüzden faydalanmak zamanıdır; bedenleriniz sağ-esendir; toplaşıp çâre bulmaya zamanınız vardır; elinizdedir ömrünüzden kalan mühlet; elinizdedir güç-kudret; tövbe etmeye henüz vardır müddet; genişlik çağındasınız; dileyebilirsiniz hâcet; çalışın sıkıntıya, darlığa düşmeden önce; darlığa, dağınıklığa çatmadan önce; çalışın görünmeyen, fakat beklenen gelmeden; üstün ve kudret sahibi olan sizi ansızın almadan.
Sonra, gerçekten de rızık, gökyüzünden yere, yağmur katreleri gibi iner; herkese ayrılan miktarca, artık-sız, eksiksiz gelir çatar. Biriniz, kardeşinde ehil, ayâl, mal, yahut sıhhat, şeref, mevki gibi bir yönden fazlalık görürse kötü düşüncelere kapılmasın; ona fitne olmasın. Çünkü Müslüman olan kişi, anıldığı zaman aşağılığa düşecek, kötü kişiler
Derecelervardır,birbirindenüstün;duraklar vardır, birbirinden ayrı. Ne nimetleri bitip tükenir; ne oradakiler başka bir yere göçüp giderler. Ne orada ebedî kalan kocar; ne orasını yurt edinen ümitsizliğe düşer.
NEHC'ÜL - BELÂGA
Duyun, bilin ki dünya ardını döndü, gitti gider; ondan kalan, içilmiş, sonra da baş aşağı çevrilmiş kaptan sızacak bir kaç katredir ancak; dökülür, yiter. Duyun, bilin ki âhiret, yönelmiştir, geldi-gelecek. Her birinin de oğulları var; siz âhiret oğulları olun; dünya oğulları olmayın; çünkü kıyâmet günü, her çocuk anasına katılacak. Bugün iş günüdür, soru günü değil; yarınsa soru günüdür, iş günü değil.