Hazreti Hatice El Kübra
Ahmet Lütfi KazancıSözler ve Alıntılar
Peygamber efendimiz;Hayır, vallahi Hatice'ye karşılık olarak Yüce Allah bana ondan daha hayırlısını vermedi. İnsanların beni inkar ettiği zaman o iman etti. İnsanlar beni yalancı saydıkları günlerde beni tasdik eden o idi. İnsanların beni mahrum bırakma derdinde oldukları günlerde bütün malını benim için harcayan o idi. Hiçbir eşimden çocuğum olmamışken Rabbim bana onun sebebiyle çocuk nasip etti, dedi….
Annemizin mubarek gonlu ile indirilmis olan ayetler arasinda sıkı bir baglanti kuruluyordu.Annemizin bu hali, Yüce Rabb'imizin şu ayetlerinde pek nefis bir şekilde anlatılmıştır:
"Mü'minler o kimselerdir ki, onların yanında Yüce Allah'ın adı söylendiğinde kalpleri saygıyla hürmetle dolar ve Allah'ın ayetleri onlara okunduğu zaman imanlarına kuvvet ve zindelik gelir. Onlar Rabb'lerine bel bağlayan, tevekkül eden insanlardır. Onlar namazı Yüce Allah'ın ve Peygamberinin istediği şekilde dosdoğru kılan, kendilerine verdiğimiz dünyalıktan Allah yolunda harcayanlardır. İşte onlar gerçek anlamıyla mü'min olan bahtiyarlardır. Allah yanında onlar için, birbirinden üstün dereceler, bir bağışlama ve pek değerli bir rızık vardır"
Şu bir hakikat ki, bir insanı çok hatırlamak, ondan çokça bahsetmek, sevginin derecesiyle ilgili olurdu.
Hicbir hanim Rasulullah Efendimizi onun kadar mutlu edemeyecek, onun kadar destek veremeyecek, onun kadar iyi bir eş olamayacaktı.
“Geceleri, herkesin derin bir uykuda olduğu saatlerde Yüce Mevlâ’nın huzuruna durabilmenin verdiği bir has ve manevi lezzet vardır ki bunu dünyanın hiçbir nimetiyle ölçme imkanı yoktur.”
Sayfa 107Kitabı okudu
"Allah'a yemin olsun ki Allah bana Ondan daha hayırlısını vermedi. İnsanlar küfrederken O bana inandı. İnsanlar beni yalanlarken O beni tasdik etti. İnsanlar beni mahrum ederken O beni malıyla destekledi. Ve Allah Onun sevgisiyle beni rızıklandırdı."
Yüce Rabb'imiz, gerçek anlamıyla insanlığı, gerçek Müslümanlığı anlatırken hedef olarak sarp bir yokuştan bahseder. Her önüne gelenin bu yokuşa tırmanamayacağını anlatır ve buyurur ki: "O yokuşa ancak, hürriyetini kaybetmiş kişinin boynundaki kölelik bağını çözmek, açlığın şiddetle hissedildiği bir günde açları doyurmak, akrabasından olan yetimi görüp gözetmek, yerde sürünecek derecede çaresiz kalan yoksula sahip çıkmak" gibi faziletleri ruhlarına sindirenler tırmanabilir”.(Beled suresi)