Hece Dergisi - Sayı 241 - Özel Sayı 33 (Ocak 2017) Gönderileri
Hece Dergisi - Sayı 241 - Özel Sayı 33 (Ocak 2017) kitaplarını, Hece Dergisi - Sayı 241 - Özel Sayı 33 (Ocak 2017) sözleri ve alıntılarını, Hece Dergisi - Sayı 241 - Özel Sayı 33 (Ocak 2017) yazarlarını, Hece Dergisi - Sayı 241 - Özel Sayı 33 (Ocak 2017) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ona göre, şiir “resullerin sözü gibidir”. Herkes kendi anlayışınca manalar duyar. Bu nedenle Haşim’in şiirinde “muayyen bir mananın işareti”ni aramak nafile bir gayrettir.
O “müphem hislerin şairidir” diyor Tanpınar. Ardından da ezber bozan bir yargısını söylüyor: Haşim “manaya, şiirin şeklini ihmal edecek kadar bağlıdır.” (1977:387)
Haşim’e göre şiirde mânâ aramak, âhenkli sesiyle yaz gecelerinin yıldızlarını titreten bir kuşu (bülbülü) bir lokma eti için öldürmekten farksızdır. Bir lokma et, susturulan o sihirli sesi telâfi edebilir mi?
Haşim’e göre musiki ile söz arasında, ama daha çok musikiye yakın olan şiir, “resullerin sözleri” gibi, farklı zamanlarda farklı yorumlara açık olmalıdır.
Haşim’e göre nesirde fikir, şiirde ise his hâkimdir; dolayısıyla şiir anlaşılmak için değil hissedilmek içindir. Ona göre, “Şiir, bir hikâye değil, sessiz bir şarkıdır.”
Sartre’ın yansımamış yansıyış dediği bir kavramlaştırması var. Şairin veya yazarın söylemediği, dile getirmediği şeyle de aslında bir şey söylediğini anlatmak istiyor.