Hegel, Haiti ve Evrensel Tarih

Susan Buck Morss

Hegel, Haiti ve Evrensel Tarih Quotes

You can find Hegel, Haiti ve Evrensel Tarih quotes, Hegel, Haiti ve Evrensel Tarih book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Görünürde ahlaki hissiyatla haklılaştırılan şiddetli direniş, o hissiyata aykırı yeni zulümlere giden yolun taşlarını döşer, zira insanlığın düşmanına karşı her türlü barbarlık mubahtır.
Rousseau dünyanın dört bir yanındaki insanlardan bahsetmiş ama Afrikalıları atlamıştır; Danimarka'ya nakledilmenin üzüntüsünden ölen Grönland halkından bahsetmiş, ama Hint Adaları'na nakledilirken intihar eden, ayaklanan, ceza olarak kuş uçmaz kervan geçmez yerlerde kaderiyle baş başa bırakılan Afrikalıların üzüntüsünü hiç anmamıştır. Tüm insanların eşit olduğunu ilan etmiş ve özel mülkiyetin eşitsizliğin kaynağı olduğunu ileri sürmüştür, ama Fransızların ekonomik kazanç elde etmek için köleliğe yönelmesinin gerek eşitlik gerekse de mülkiyet argümanları açısından merkezi bir önem taşıdığını asla tartışma konusu yapmamıştır.
Reklam
"şeylik" köle bilincinin özüdür - zaten Code Noir'daki yasal statüsünün özü de budur. Fakat diyalektik geliştikçe, efendinin bariz hakimiyeti tersine dönerek efendinin aslında tamamen köleye bağımlı olduğunun ayırdına varması haline gelir. Hegel'in analizinin bu durumu betimlemeye ne kadar uygun olduğunu görmek için, efendi figürünü kolektifleştirmek yeterlidir: Kölelere sahip olan sınıf, zenginliğini oluşturan "bolluk" için, tamamen kölelik kurumuna bağımlıdır aslında. Dolayısıyla bu sınıf, kendi varoluşunu ortadan kaldırmadan, tarihsel ilerlemenin faili olamaz
ya Hegel Aydınlanma Avrupası'ndaki kör özgürlük felsefecilerinin en körüydü ve burnunun dibindeki gerçekliği (gözünün önündeki kahvaltı masasında bulunan gazetede yazanları) gözardı etme konusunda Locke ile Rousseau'yu fersah fersah geride bırakıyordu; ya da Hegel gerçek efendilerine karşı isyan edip başarılı olan gerçek kölelerden haberdardı ve efendi-köle diyalektiğini düşünüp tasarlayarak bu çağdaş bağlam içinde geliştirmişti
KÖLELİK, Avrupa'nın kolonileştirici metropollerinde kök salabilir miydi? Bu sorunun cevabı tartışmaya açıktı. Koloni köleliğini modern kılan şey, bizatihi alışkanlık yapan ürünler tarafından yaratılan doymak bilmez tüketici talebini karşılamak için hem toprağın hem de emeğin pestilini çıkarmak suretiyle azami değer elde etme temelinde yükselen kapitalist biçimiydi.
Fransa'da burjuvazinin yüzde yirmilik kısmından fazlası kölelerle ilişkili ticari faaliyete bağımlıydı. Fransız aydınlanma düşünürleri böyle bir dönüşümün tam içinde yazmışlardı. Bu düşünürler yerli koloni halklarını soylu vahşi mitleriyle idealleştirseler de, köle emeğinin ekonomik can damarı umurlarında değildi.
Reklam
22 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.