Hegel Üstüne

Walter Terence Stace

Hegel Üstüne Posts

You can find Hegel Üstüne books, Hegel Üstüne quotes and quotes, Hegel Üstüne authors, Hegel Üstüne reviews and reviews on 1000Kitap.
Hegel’in sistemi üç bölüme ayrılır: (1) Mantık, (2) Doğa Felsefesi, (3) Ruh Felsefesi. Bu üçü, yani Mantıkî İdea, doğa ve ruh bir üçlü meydana getirirler. Mantık, İdea’yı kendin­ de olduğu haliyle ele alır. Bu, tezdir. Doğa, başka­ lığı halinde İdea’dır. Kendinde İdea’nın karşıtıdır. Bu, antitezdir. Ruh, İdea ile doğanın birliğidir. Bu sentezdir.
Sayfa 184 - PdfKitabı okudu
Batılı düşünürler genel olarak farklılıkları vurgulayıp özdeşlikleri görmezden gelme eğilimindedirler. Bu yüzden düşünceleri duru ve kesindir. Oysa, örneğin Vedanta'yı bulanlar, Hint düşünürleri, özsel ayrımları bile yoksayarak özdeşliği vurgulamak eğiliminde olmuşlardır. Dolayısıyla düşünceleri sisli, belirsiz, mistiktir. Her iki eğilim de tek-yanlı, yarı-doğru, ikisi de anlama'nın eseridir. Batı, yalnız farklılığın gerçek, özdeşliğin yanılsama olduğuna inanmak eğilimindedir. Formülü, A, A-değil değildir formülüdür. Doğu ise yalnız özdeşliğin gerçek, farklılığın ise yanılsama eğilimindedir olduğuna inanmak eğilimindedir -bu görüş, yalnız bir'in olduğu ve farklılık, çokluk dünyasının Maya, yanılsama olduğu öğretisinde açıkça dile getirilir. Onun formülü de A = A-değil'dir. Her iki formül de anlamanın eseridir. Hegelci ilke bu iki yarı-doğruyu, farklılık ve özdeşliğin eşit derecede gerçek olduğu, farklı olanın aynı zamanda özdeş olduğu, A'nın A-değil olduğu bütün doğrusu içinde birleştirir. Aklın ilkesi, karşıtların özdeşliği ilkesi budur. Bunun anlama ilkelerine karşıt olmadığı, onları da içine aldığı görülmektedir. Anlama'nın sadece tek-yanlılığına karşıdır.
Sayfa 168 - PdfKitabı okudu
Reklam
Varlık yokluğa döner. Ve tersine, yokluk da gene varlığa döner; çünkü yokluk fikri boşluk fikridir ve bu boşluk katıksız varlıktır. Her kate­gorinin böylece öbür kategori içinde kaybolması sonucu üçüncü bir fikir ortaya çıkar ki bu da varlık ile yokluğun birbirlerine geçiş’leri fikridir. Bu, oluş kategorisidir. Parmenides oluşu incelemiş ve yalnız iki biçimi, yokluğun varlığa ve varlığın yokluğa geçişi biçimlerinin olduğunu söylemişti. Birinci biçim başlangıç, doğuş, varlık durumuna geliştir; İkincisi sona ermek, bitmek, yok olmak­tır. Böylece şimdi üç kategorimiz oldu. Varlıkla başlamıştık. Bundan yokluğu çıkarsadık. Bu ikisi arasındaki ilişkilerden de oluş çıkarsadık. Bunlar, Hegelci Mantığın ilk üç kategorisidir.
Sayfa 152 - PdfKitabı okudu
Hegel kategorileri birbirlerinden çıkarsar. Platon’un nasıl renk İdeası’nın nitelik ideası’ndan mantıken çıkarsanması gerektiğini açıkla­ması gerekiyorsa, Hegel neden kategorisinin töz ka­tegorisinden çıkarsanabileceğini öylece ispatlar.
Sayfa 138 - PdfKitabı okudu
Monizm* eğilimi felsefede her zaman görülegelmiştir. Ama monizmin felsefî temelini ilk açıklayan Spinoza oldu. * Monizm: tekçilik, yani gerçekliğin temelinin tek bir ilke (bu ruh da olabilir, madde de) olduğunu kabul eden anlayış. Spinoza, aşağıda anlatıldığı gibi, felsefede monizm anlayışının kurucularındandır. Ama Spinoza'nın tözünün de iki özsel yüklemi vardı. Çünkü madde ve ruh bu tözün iki görünümü olurlar. Marksistler arasında Plekhanov, <monizm> düşüncesine eğildi. Plekhanov'a göre idealizm, her şeyi ruh ya da akılla açıklaması bakımından, monist bir felsefeydi; Marksizm de, maddeci bir monizmdi. Bu anlayış, Marksizm'i bir çeşit ters çevrilmiş idealizm, olarak görmesi bakımından hayli şematik ve mekaniktir.
Sayfa 133 - PdfKitabı okudu
Hegel’in başka bir şaşırtıcı yanı da, da­ha önceki filozofların en önemli kavramlarının ad­larını kendi kategoriler üstesine koyarak daha önceki bütün felsefeleri kendi sisteminde özümlediğini iddia etmesidir. Varlık ve töz Hegel’in katego­rileri araşma böyle girer. Varlık, Parmenides’in felsefesinin en önemli kavramıydı. Varlık katego­risini Mantık’a sokmakla Hegel Eleacılık felsefesi­ni sistemine aldığını iddia eder. Töz’ü kategoriler arasına koyarak Spinoza’nın temel doğrusuna sahip çıkar.
Sayfa 129 - PdfKitabı okudu
Reklam
Bilme ve varlığın hem özdeş hem ayrı olması da, aslında, Hegel'in ünlü karşıtların özdeşliği ilkesinin bir örneğidir. Bu ilkeyi henüz açıklamadık. Dolayısıyla, bilme ve varlık arasındaki kesin ilişki henüz tam olarak açıklanamaz. (Sorunun tam çözümü Logic'dedir -Mantık'da-) Ama şimdiden, özdeşliklerinin farklılıklarıyla uyuşabileceğini söyleyebiliriz. Şey'in düşünce ile özdeş olması bu, özne ile nesne arasında hiçbir mutlak ayrılık olmadığı, çünkü nesnenin öznenin içinde olduğu anlamına gelir. Şeyin düşünceden farklı olması bu, öznenin kendi bir parçasını, yani nesneyi kendinden uzaklaştırdığı, onu kendi karşısına koyduğu anlamına gelir. Bu taş kesinlikle bana dışsaldır. Ben-olmayandır. Bilme ile varlık arasındaki ayrılıktır. Ama taş gene de düşünce birliğinin içindedir. Düşüncenin tamamen dışında, bilinemez bir şey anlamında dışsal değildir. Bilme ile varlığın özdeşliği budur. Hegel, düşüncenin kendisi ile nesnesi arasındaki uçurumun ötesine vardığını, ya da düşünce ile şey arasındaki ayrılığın düşüncenin kendi içinde olduğunu söylerken işte bunu dile getirir. Şey, düşüncenin birliğinden tamamen kopabilse, bilinemez bir kendinde-şey olurdu. Ve bu da mümkün değildir.
Sayfa 127 - PdfKitabı okudu
Nesne, düşüncenin onu kavradığından farklıysa, o zaman özne ve nesne, bilme ve varlık, iki bağ­daşmaz karşıt gerçekliktir, aralarında aşılmaz bir uçurum vardır. Nesne bilinemez. Bilgi mümkün de­ğildir. Dolayısıyla biz, nesnenin aynen, düşüncenin onu kavradığı gibi olduğunu savunuyoruz. Bilme ve varlığın özdeşliği budur.
Sayfa 126 - PdfKitabı okudu
Hegel’i an­lamak istiyorsak soyut düşünmeyi, katıksız düşün­celer arasında serbestçe hareket etmeyi, duyusal imgeleri zihnimizden uzak tutmayı, ya da en azın­dan bunları katıksız düşüncelerle kanştırmamayı öğrenmeliyiz.
Sayfa 121 - PdfKitabı okudu
80. İlk ilkenin kendini açıklaması gereğini Spinoza görmüştü. Spinoza'nın ilk ilkesi tözdür ve tözü «kendinde olan ve kendi yoluyla kavranan: kavranması, oluştuğu başka bir şeyin kavranmasına bağımlı olmayan) diye tanımlar. (Spinoza, Ethics, Tanımlama 3.) Tözü ayrıca causa sui, kendi kendinin nedeni olarak tanımlar. Neden kelimesi bizim burada tanımladığımızdan daha geniş bir anlamda kullanılmaktadır. Çünkü ilk ilkenin herhangi çeşitten bir neden olarak ele alınamayacağını gördük. Ama bu sadece terminoloji ile ilgili bir sorun. Spinoza'nın söylemek istediği tözün kendini belirlediği ve kendini açıkladığıdır. Kendinden başka bir şey tarafından belirlenen, bu başka şeye başvurmadan anlaşılamaz ve açıklanamaz.
Sayfa 105 - PdfKitabı okudu
49 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.