Türk kültüründe kadına verilen değerden dolayı, "ana baba", "karı koca" denirken, anne babadan önce söylenirdi. "Annenin öğüdünü al, babanın da sözünü dinle" veya "annesi babası sevinir" gibi deyişlerde hep anne önce söyleniyordu.
Devletin sınırları 10 Milyon kilometre kareyi bulmuştu. Bugün bu sınırlar içinde 25 müstakil devletin yaşadığı düşünülürse Büyük Selçuklu Devletinin haşmeti daha iyi anlaşılır.
Moğollarda domuz ve köpek kutsal varlıklar olarak değerlendirilirdi. Atalarının domuzdan türediğine, ruhların köpekler tarafından tanrıya ulaştırılacağına inanılırdı.
"Bulgar" sözü Türkçe "bulgamak, karışmak" fiilinden türemiş bir isimdir. Attila'nın ölümü üzerine Orta Avrupa'yı terk eden Avrupa Hun kitleleri, Attila'nın oğlu İrnek'in idaresinde doğuya, Karadeniz kıyılarına gelerek burada yaşayan diğer bazı Türk toplulukları ile karıştılar. Bu karışmadan doğan yeni topluluk "Bulgar" adıyla anılmaya başlandı. (480'den sonra)