Hikayelerle Çocuklara Esma-i Hüsna
Selcen Yüksel ArvasHikayelerle Çocuklara Esma-i Hüsna Gönderileri
Hikayelerle Çocuklara Esma-i Hüsna kitaplarını, Hikayelerle Çocuklara Esma-i Hüsna sözleri ve alıntılarını, Hikayelerle Çocuklara Esma-i Hüsna yazarlarını, Hikayelerle Çocuklara Esma-i Hüsna yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Allah Tevvâb’dır, yani tövbe edenleri çok sever.
O yüzden sürekli tövbe çekiyorum. Bu sayede bildiğim bilmediğim gü-nahlarım da affolur inşallah.”
Yüce Rabbimizin bir adı da Berr’dir. Yani O, iyilik yapanları sever. Bir insanı Allah severse herkes sever!”
Bir kişiyi Allah severse, herkes onu sever.”
Allah, Kadîr’dir. İstediğini istediği gibi yaratır. Toprağı kahverengi istemiş, kahverengi yaratmış. Ağaçları yeşil istemiş, yeşil yaratmış. Arılara iğne koymak istemiş, iğneli yaratmış.
Kelebekler renkli olsun istemiş, renkli yaratmış. Daha ne diyeyim? Söylüyorum, söylüyorum, sen yine de sorup duruyorsun.”
“Ne yapayım?” dedi Efe. “Allah beni de böyle yaratmış!”
Dünyadaki her canlı muhtaçtır. Bir lokma ekmek için bile güneşe, suya, toprağa, havaya, tohuma, çiftçiye, fırıncıya, ateşe ihtiyacımız var. Bütün canlılar birbirine muhtaçtır. Hepsi birden de Allah’a muhtaçtır. Allah Samed’dir.
Hiçbir şeye ihtiyacı olmayan yalnızca O’dur.”
Sevmek zaten insanın elinde olan bir şey değildir. Allah kalbine o kişinin sevgisini yazınca istemesen de seversin.
Allah Vedûd’dur. Sevgiyi verendir. Dilerim ki senin kalbine de verir.”
Sen birine mi söylemiştin ki bunu istediğini?”
“Yoo, ben de ona şaşırdım ya, kimse bilmiyordu istediğimi,” dedi Mehmet.
Sonra bir an duraksadı, gülümsedi.
“Sadece Mucîb olan Allah biliyordu.”
Yüce Rabbimiz Latîf’tir, incedir, bütün işlerin inceliğini bilir. Ne zaman ince bir iş yapsam aklıma bu güzel ismi gelir,” derdi
Allah Bâsıt’tır. Dilediğini dilediğince genişletir. Biz de evimize, imkânlarımıza şükredelim ki Rabbimiz genişletsin,” dedi.
Yüce Rabbimizin isimlerinden biri de Alîm’dir. Alîm her şeyi bilen demektir. Allah, aklınıza gelebilecek ve gelemeyecek her şeyi bilir. Geçmişi de bilir, geleceği de yalnız O bilir. İnsanlar gelecek hakkında konuşur durur ama işin aslını O’ndan başka bilen yoktur.”
“Ya Fettâh, açıl susam açıl demek gibi bir şey mi anne?” diye sordu Melis burnunu çeke çeke.
Annesi güldü. “Hayır, canım, ya Fettâh, ‘kullarını sıkıntıda bırakmayan, daraltmayan Rabbim, bana yardım et’ demek. Allah’tan yardım istedik, o da bize yardım gönderdi.
Yüce Allah Rezzâk’tır, dünyaya gönderdiği her canlıyla birlikte rızkını da gönderir.
İnsanlar bazen hata yaparlar. Bunu herkese söylemeye gerek yok. Rabbimiz, başkalarının yaptığı yanlışları araştırmamızı, duyurmamızı hiç sevmez. Çünkü Allah Gaffâr’dır, günahları örtendir.
Bize düşen de kimsenin kusurunu başkasına duyurmamaktır.
Bazen ona ‘Bu kadar da yumuşak yüzlü olma, sonra insanlar kıymetini bilmez’ derdim. O da bana ‘Allah çok bağışlayıcıdır, Rahîm’dir. Kendisi gibi bağışlayıcı olanı sever. İnsanlar bilmese de olur kıymetimi, Allah nasıl olsa bilir,’ derdi.
Annelik böyle işte. Yüce Rabbimizin merhametinden bir damlaymış annelerin merhametinin toplamı. Düşünsene, bir anne bile yavrusuna nasıl düşkünken, kim bilir Rahmân Rabbimiz bizi ne kadar seviyor. İnsan, yavrusunu o kadar çok seviyor, o kadar çok seviyor ki onu dünyanın en güzeli sanıyor.”