"Bağırıyor musun?"
"Hayır, bağırmıyorum. Seni çağırıyorum yavaşça."
"Ben öldüm ama."
"Gene de çağırıyorum. Ölmüş olsan bile...
Sonra bir gün, bir gün birden, bağırıyorum; bir sağır gibi avazım çıktığı kadar bağırıyorum. İşte o zaman mahzene kapatıyorlar beni. Cezalandırmak için."
"Ne diyorsun bağırırken?"
"Yalnız adını. Yalnız o var belleğimde, adın."
Sayfa 51