Hititler Reviews
You can find Hititler reviews, Hititler book reviews, Hititler ratings on 1000Kitap.Score
8.7Out of 10
Hititler
Antik Çağ okumaları bazen güzel oluyor. Hele söz konusu devlet Anadolu topraklarında varlık göstermişse daha başka oluyor. Kitap tam 25 bölümden oluşuyor. Yazar, bir şans eseri olarak, yangınlar sayesinde sağlamlık kazanıp günümüze kadar gelmeyi başarmış kil tabletleri esas alarak konuları incelemiş. Tabi bu kil tabletlerin eksik olması durumundan dolayı bazı konular ise varsayımlar üzerinden incelenmiş. Devlet nasıl oluştu, bu insanlar Anadolu'da var mıydı ya da başka yerlerden mi geldiler tarzındaki sorular gayet güzel incelenmiş. Kuruluşundan yıkılışına kadar olayları ele alan yazar, Hititlerin kültürel ve toplumsal yönlerine de odaklanmış ki ben en çok bu bölümleri sevdim. Anladığım kadarıyla yazar Türkiye'de de çokça bulunmuş ve saha araştırmalarına da katılmış (en azından haberdar). Çeviri gayet güzel, kitap sıkmıyor hemen her yerinde bilgilendirici. Görsellik açısından da doyurucuydu. Merak edenlere tavsiye ederim.
Hititler ile ilgili sonunda ayrıntılı bir kitaba ulaştım. Bu ülkenin insanları kendilerine hiç Htitliler dememiş. Hint Avrupa asıllı bir devlet. İngilizler incilde yazıldığı şeklinde olan Hititler ifadesini bu devlet için kullanmışlar. Hatiler ingilizce den Hititler diye geçmiş. Suya watar ( matara) sözcüğünden söz dizimini çözmusler. 500 yıl boyunca tek hanedan tarafından 30 kral ile yönetilmiş. Doğu ve batidan gelen düşmanlar ile mücadele etmiş ,ayakta kalmıştır.
Tarih sevenler için önerebileceğim bir kitap. Verdiği bilgiler gayet güzel.
Yaşam tarzlarını; kadının yerini; ahlak yapılarını; toplumsal, dini ve siyasi kültürlerini; savaşırken kullandıkları bazı taktikleri vb. bilgileri çok akıcı ve roman tadında anlatıyor. Tavsiye.
320 syf.
10/10 puan verdi
Hititler kimdi? İncilde bahsedilen fakat kendilerine Neşa diyen bu millet uzun süre bilinemedi. Zamanın süper gücü olan bu devlet nasıl gelişti, niye yıkıldı? Mustafa Kemal Atatürk'ün iddia ettiği gibi onlar Anadoluya 3000 sene evvel gelen Türkler miydi? Rumlaştılar mı, Ermenileştiler mi? Türkleştiler mi? Ne oldular? Nereye kayboldular? Bu soruların bir çoğuna bu kitap yeteri kadar cevap veriyor ama belki de en önemlisi Hititlerin niye yıkıldığına dair bize bir cevap sunamıyor. Bu da yazarın hatası değil çünkü yıkılmaya dair tabletler ve Tarhuntaşşa antik kenti hala bulunamadı. Çorum, Ankara, Konya, Hatay, Halep gibi geniş bir alanda hüküm süren bu krallıktan geriye kayalarda kabartmalar kaldı, tiyatrolar, rölyefler, ince işçilikli kupalar kaldı. Ben okurken bu eski medeniyeti tanımanın zevkine son hadde kadar vardım. Sizi de bu zevkten mahrum bırakmayacağını düşünüyorum, okuyunuz.
Bin tanrılı ülke
Öncelikle yazar çok iyi araştırmasi sonucu bu kitabı yazmış. "Bin tanrılı ülke " kayıp gitmiş bir uygarlığı tanımanın mutluluğunu yaşadım. Yazarın dili çok sade, kitap çok akıcı. Hititler'in temizlik konusundaki kuralları çok sert. Eğer yemekten kıl veya kötü birşey çıkarsa yemeği yapan kişiye dışkısını yedirip, idrarını icirtiyorlarmis. Kralın yemeğinde kötü birşey çıkarsa hem kral hemde tanrıya saygısızlık yapıldığı için yemeği yapan kişiye idam yada sürgün cezası veriliyormuş. Hititlerin su anlamına gelen "watar" yazı dilini ingilizce "water" ile eleştirmesiyle çözülmesi hititlerin hint avrupa dilini kullanan bir uygarlık olduğunu büyük bir ihtimalle doğu avrupadan karadeniz üzerinden anadoluya gelip yerleştiklerini gösteriyor. Günlük yaşamlarını, festivallerini, kanunlarını vb. Kıl tabletlere yazmasıyla 3000 yıl sonraya kendilerini aktarmış oldular. Kitap mutlaka okunmalı ve yaşadıkları yerler gezilmeli diye düşünüyorum.