Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hitlerin Manevi Atası Martin Luther

Peter F. Wiener

Hitlerin Manevi Atası Martin Luther Sözleri ve Alıntıları

Hitlerin Manevi Atası Martin Luther sözleri ve alıntılarını, Hitlerin Manevi Atası Martin Luther kitap alıntılarını, Hitlerin Manevi Atası Martin Luther en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tanrı ona "sopayla silahlanmış bir efendi" olarak görünür. Tanrı beni yaralayarak kör etti. Tanrı çoğu kez çılgın biri gibi davranır. Tanrı yaşlının gücünü keser, genci köreltir ve böylece efendiliğini sürdürür. Tanrı'ya baktığımda onu alçak bir kimseden farklı görmedim. Tanrı ahmaktır.
Fakat luther zamanında olanlardan acı bir şekilde yakınan ba­zı yürekli Protestan liderler de vardı. Bunlardan biri olan Zürihli Bullinger, Reformcu'nun "iffetsiz ve haddi aşan tarzına itiraz eder. "Bu adamın (luther) merhametsiz ve küstah ruhu karşısında her­kes şaşkınlığa uğramalıdır. Gelecek nesillerin zihninde luther sade­ ce bir insan olarak değil; aynı zamanda cezayı gerektiren bir hırsla hareket eden bir insan olarak da kalacaktır." "Eğer yazılanlar ünlü rahip tarafından değil de bir domuz çobanı tarafından yazılsaydı, bunları mazur göstermek zor olmayacaktı." "Yahudilere
Sayfa 97 - Kaknüs yayınları 2003Kitabı okudu
Reklam
"Luthercilik Almanya'ya has, oldukça korkunç, Hristiyanlık karşıtı bir sistemdir; Anglikanizm ve Kalvinizm ile karıştırılmamalıdır. Luthercilik, Luther'de vücut bulmaya başlamış, Prusya'da Luther'in yetkisi unutulmuş ve XX. yüzyılın zihni karışık Avrupa'sında gerçek yerini bulmuş görünüyor. Luther ne bağımsızlık ne özgürlük şampiyonu, ne Katolik ne de Protestandır. O din, kültür, idare ve ırk olarak insanlığın efendisi olmayı hayal eden Germanizm'in sesidir."
Sayfa 86 - Kaknüs yayınları 2003Kitabı okudu
Tefecilik, sarhoşluk, zina; bunların suç olduğu açıktır ve bütün dünya bunların günah olduğunu bilir. Fakat şeytanın gelini olan 'Mantık' insana, sezdirmeden yaklaşır ve onun söylediği her şeyin Kutsal Ruh'tan geldiği sanılır. O, şeytanın sahip olduğu en tehlikeli fahişedir. Mantık imanın zıttıdır. Tanrı'nın söylediği ve yaptığı her şeye sadece küfreder ve saygısızlıkta bulunur."
Sayfa 70 - Kaknüs yayınları 2003Kitabı okudu
Hitler'in hem teist hem de ateist olduğuna ilişkin sayısız maka­le ve kitap kaleme alınmıştır. Hitler her iki savı destekler söylem ve davranışlarda bulunmuş birisidir. Ancak Hitler'in Nasyonal Sosya­ lizm olarak nitelediği öğretisinin amaç ve süreci göz önüne alınarak onun hakkında en doğru yargıya ulaşmak mümkün olacaktır. Bu­ nun için de Nasyonal Sosyalizm'in temel öğretisinin metni olan Hit­ ler'in Kavgam (Mein KampO kitabı ve söylemleri (Hitler's Table Talk) dikkate alınarak, onun üzerinden yapılan bir takım tarafgir spekülasyonlar aşılabilir ve Hitler, kendi ifadeleriyle algılanabilir. Hitler'in Nazi politikasını ve öğretisini değerlendirirken iki hareket noktamız bulunmaktadır. Bunlardan ilki onun teist ya da ateist olduğundan öte Hıristiyan olup olmadığıdır.
Sayfa 137 - Kaknüs yayınları 2003Kitabı okudu
Luther kendi çılgınlıklarına, Tanrı'dan aldığı göreve, Mesih'in yerini almasına kendini inandırmış ve onun vatandaşları da buna inanmıştır. Bir ülke kendine özgü bir kişilik mi yaratır yoksa ön plana çıkan kişiler mi ülke üzerinde devrim etkisi yapar? Bu sorunun cevabını kim verecek? Luther galiba her ikisi için de doğru cevaptır. Henüz Latin ülkeleri kadar bile medenileşememiş olan Almanya'dan başka hiçbir ülke Luther gibi bir adamı doğurup büyütemezdi. Almanya'dan başka hiçbir ülkenin halkı Luther gibi isterik, mantıksız ve din karşıtı bir insanı yüzyıllar boyunca takip etmezdi. İşte bu halk, Luther gibi bir kişiliği Mesih olarak kolayca kabul etmiştir. Kurtarıcı olarak Hitler gibi bir adamı kabullenmekte de zorluk çekmemiştir.
Reklam
Luther, hiyerarşisi içinde yetiştiği Kilise, onun başındaki papa ve ruhban sınıfı bağlamında Katolikleri; yükümlü oldukları dini hukukları kendi öğretisine aykırı görünen Yahudileri ve aynı gerekçeyle Müslümanları hedeflemiş ve onları sert bir üslupla yargılamıştır. Dolayısıyla Luther'in sözlerinden ilham alan bir ideolog hatta bir fanatik, ihtiyaç duyduğu kuramsal temeli Luther'in yazılarında bulabilmiştir.
Ben gerçekten Hitler'in hapisanelerindeki herkese karşı bir sempati beslemekteyim. Ancak benim sempatim, yıllardır vaaz kür­ sülerinden bütün bu zulmü cesaretlendiren Niemoeller gibilerine değil; daha çok inançlarından dolayı zulüm gören Yahudiler, Sos­yalistler, Komünistler ve barış yanlılarına yöneliktir. Ancak -bu gerçekten ana noktadır- bizim kendilerine güvenebileceğimizi, on­larla güvenli bir işbirliği yapabileceğimizi ve sözlerine itimat edebi­leceğimizi, onların Hıristiyan inançlarının bizim duygularımız içe­ risindeki yerini geçmiş hayatlarında ortaya koyan Niemoeller gibi­lerine insani sempatimizi göstermeli miyiz?
Sayfa 129 - Kaknüs yayınları 2003Kitabı okudu
Luther bir ilahiyatçıdan çok bir politikacıydı. O her şeyden çok, siyasi bir kahramandı. Luther'in ilk düşüncesi, siyasi bir Reform için Kutsal Kitabı incelemektir. Dini ve sosyal sorunlar Reform'da birbirine karışmıştır. Reform'un dini bir hareket olduğu kadar sosyal ve siyasi bir devrim olduğu da bir gerçektir. Böylece Luthercilik siyasi bir hareket olmuştur.
Sayfa 45 - Kaknüs yayınları 2003Kitabı okudu
Canon Barry
"Luthercilik Almanya'ya has, oldukça korkunç, Hristiyanlık karşıtı bir sistemdir; Anglikanizm ve Kalvinizm ile karıştırılmamalıdır. Luthercilik, Luther'de vücut bulmaya başlamış, Prusya'da Luther'in yetkisi unutulmuş ve XX. yüzyılın zihni karışık Avrupa'sında gerçek yerini bulmuş görünüyor. Luther ne bağımsızlık ne özgürlük şampiyonu, ne Katolik ne de Protestandır. O din, kültür, idare ve ırk olarak insanlığın efendisi olmayı hayal eden Germanizm'in sesidir.”
Reklam
Luthercilik Almanya'ya has, oldukça korkunç, Hristiyanlık karşıtı bir sistemdir; Anglikanizm ve Kalvinizm ile karıştırılmamalıdır. Luthercilik, Luther'de vücut bulmaya başlamış, Prusya'da Luther'in yetkisi unutulmuş ve XX. yüzyılın zihni karışık Avrupa'sında gerçek yerini bulmuş görünüyor. Luther ne bağımsızlık ne özgürlük şampiyonu, ne Katolik ne de Protestandır. O din, kültür, idare ve ırk olarak insanlığın efendisi olmayı hayal eden Germanizm'in sesidir.
Sayfa 56 - Kaknüs yayınları 2003Kitabı okudu
Almanya'nın iğrenç ahlaki durumunu birer birer anlatmak veya geniş bir tasvirini yapmak sayfalar ve ciltler alır.
Rönesans; edebiyat, felsefe ve sanat eserleri arasındaki rekabeti canlandırmış; araştırmayı teşvik etmiş, eleştirmeyi özendirmiş, Ortaçağ bağnazlığı tarafından dayatılan dar zihinsel kalıpları kırmıştır. Rönesans, özgür bir varlık olarak kendi kendini yeniden oluşturmak isteyen insanın çabasını gösterir… İnsan bu çabası için Yunan ve Roma Edebiyatı'ndan (literae humaniores) özel yardım görmüştür ki, buradaki metinler tanrısal olmaktan çok insani içeriklidir.
Mantık imanın zıttıdır
"Tefecilik, sarhoşluk, zina; bunların suç olduğu açıktır ve bütün dünya bunların günah olduğunu bilir. Fakat şeytanın gelini olan 'Mantık' insana, sezdirmeden yaklaşır ve onun söylediği her şeyin Kutsal Ruh'tan geldiği sanılır. O, şeytanın sahip olduğu en tehlikeli fahişedir. Mantık imanın zıttıdır. Tanrı'nın söylediği ve yaptığı her şeye sadece küfreder ve saygısızlıkta bulunur."
Luther kendi çılgınlıklarına, Tanrı'dan aldığı göreve, Mesih'in yerini almasına kendini inandırmış ve onun vatandaşları da buna inanmıştır. Bir ülke kendine özgü bir kişilik mi yaratır yoksa ön plana çıkan kişiler mi ülke üzerinde devrim etkisi yapar? Bu sorunun cevabını kim verecek? Luther galiba her ikisi için de doğru cevaptır. Henüz Latin ülkeleri kadar bile medenileşememiş olan Almanya'dan başka hiçbir ülke Luther gibi bir adamı doğurup büyütemezdi. Almanya'dan başka hiçbir ülkenin halkı Luther gibi isterik, mantıksız ve din karşıtı bir insanı yüzyıllar boyunca takip etmezdi. İşte bu halk, Luther gibi bir kişiliği Mesih olarak kolayca kabul etmiştir. Kurtarıcı olarak Hitler gibi bir adamı kabullenmekte de zorluk çekmemiştir.
33 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.