“Bilginizden dolayı kibirli olmayın ve her şeyi bildiğinizi sanmayın.Bilgelerden olduğu kadar cahillerden de tavsiye alın,çünkü her şeyi asla bilemezsiniz.Hiçbir sanatçı kendi becerisinin tam anlamıyla ustası olamaz.”
Gece boyunca zamanın akışını ölçmek için dekanlar (yükselen yıldızlar) kullanılıyordu. Antik Mısır yılının başında geceleri on iki dekan yükselerek yazın on iki saatlik bir gecenin oluşmasına sebep oluyordu. Sirius, modern takvimimize göre temmuz ortalarında (gündüz ve gece süresinin yaklaşık eşit uzunlukta olduğu) hızla yükseldiği için de gün on iki saate bölündü. Kışın geceler daha uzundur ve daha fazla dekanın yükseldiği görülmektedir, ancak gece hala on iki saat olarak tanımlanmıştır, bu nedenle antik Mısır'da bir 'saatin' uzunluğu mevsimden mevsime ve geceden gündüze değişmektedir.
Antik Mısır'da kişi adları tanımlayıcı bir etiketten ibaret değil, kişinin öz varlığının bir parçasıydı ve bu bakımdan bizim modern Batı toplumumuzdaki isimlerden çok daha önemliydi.
Uzun yıllardır ilgi duyduğum ve merak içerisinde araştırdığım Eski Mısır konusu üzerine, bir de "Hiyeroglifleri Anlamak" isimli bu kitap ilaç gibi geldi.
O zamanların büyüsü içerisine kaptıran bu güzel eser kâh Hiyeroglif alfabesi kâh o zamanın yaşam olanaklarını anlatışı ile farklı bir ambiyans yaşatıyor. Eski Mısır Tanrılarından Tanrıçalarına, yerel halktan tapınaklara kadar her türü konuya değinen bu eseri sizlere de tavsiye ediyorum.