Homo Juridicus: Hukukun Antropolojik İşlevi Üzerine Bir Deneme
Alain SupiotÖne Çıkan Homo Juridicus: Hukukun Antropolojik İşlevi Üzerine Bir Deneme Gönderileri
Öne Çıkan Homo Juridicus: Hukukun Antropolojik İşlevi Üzerine Bir Deneme kitaplarını, öne çıkan Homo Juridicus: Hukukun Antropolojik İşlevi Üzerine Bir Deneme sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Homo Juridicus: Hukukun Antropolojik İşlevi Üzerine Bir Deneme yazarlarını, öne çıkan Homo Juridicus: Hukukun Antropolojik İşlevi Üzerine Bir Deneme yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
umurlarında bile değil
Hukuk, devletten epey önce doğmuştur ve ondan sonra da hayatta kalacağını düşünmek için sebepler mevcuttur.
Yani yasalar konusunda şüpheci olduk.
Hukuk kişisi, kuşkusuz, egemen bir özne, yani “özgür ve akla sahip” olarak doğan
bir varlıktır, buna göre de kendini yönetebilir ve eşya dünyasını kendine tabi kılabilir.
Hukuk imkansızın yerine yasağı koydu. Böylece, teker teker modern insanın yaşamını ve alanının organizasyonunu düzenleyen yeni yaşam ritimleri yarattı:
İşten eve evden işe, bazen de tatil.
İnsani yasa, genel ve soyut bir kural olarak, yaşayan kaynağı olan Hukuk Devleti de dahil olmak üzere herkese uygulanır..
Ancak, varlığın bilincine söz ile ulaşmadan önce, her yeni doğana isim verilmiş, bir soy bağı içine yerleştirilmiştir; ona nesiller zinciri arasında bir yer verilmiştir. Çünkü yasa, bizler “ben” demeden önce bile, her birimizi bir hukuk öznesi yapmaktadır.
İnsan yaşamını boş yere yasanın bekçisinin sakalında zıplayan pireleri sayarak, yasanın kapılarının önünde açılmasını bekleyerek geçirecektir..