Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hukuk ve Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları

Kolektif

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Toplum erkeğin saldırılarını"olağan" görürken, yaptırım uygulaması saldırıyı önlemeyi başaramayan ve bu nedenle "ahlaksız" görülen mağdur ve yakınlarına yönelir.
Sayfa 52
Kadınların biyolojik üreme kapasitesinin olması ya da olmaması biyolojik cinsiyetin bir özelliğidir. Annelik bir toplumsal cinsiyet rolüdür. Bu rolün kuralları kültürel olarak belirlenmiştir. Annelik doğanın değil, kültürün yasalarınca belirlenir. Anneliğe ilişkin kültürel normlar kadınları baskı altında tutan patriarkal ideolojinin bir parçası olarak kendini hissettirmektedir.
Sayfa 387 - Seçkin Yayıncılık, Üçüncü Baskı, 2022Kitabı yarım bıraktı
Reklam
Oysaki aile birliği ve bütünlüğünün devamı konusunda devletin vesayetçi ve müdahaleci bir tavır takınması bireylerin kendi geleceğini belirleme haklarına müdahale anlamına gelmektedir. Bireyler istediği sürece ve istedikleri tarzda başkalarıyla özel ilişkiler kurma özgürlüğüne sahiptir. Bireylere aile kurma yönünde baskı yapılamayacağı gibi aile olarak kalma yönünde de doğrudan ve dolaylı yollardan baskıda bulunulamaz.
Sayfa 328 - Seçkin Yayıncılık, Üçüncü Baskı, 2022Kitabı yarım bıraktı
Kapitalist ekonomik sistemde anneler ideal çalışan değillerdir. Zira onlar hiçbir zaman kendilerini işe ve işverenlerine adayamazlar. "Çalışan anne" tabiri genellikle belirli bir sorunu ifade etmektedir. Sık sık iş yerinden izin alan, işlerini tam ve zamanında yapamayan ve dolayısıyla yükselmeyi, eşit ücreti hak etmeyen kişilerdir. "Çalışan baba" tanımlamasına rastlanmaz. Toplumsal olarak babalık zaten çalışmayı ve eve ekmek getirmeyi gerektirmektedir. Baba kelimesi çalışan sıfatını içinde barındırmaktadır. Çocuğuna bakmak isteyen babalar benzer toplumsal cinsiyet normlarıyla çatışmaktadırlar. Dolayısıyla çalışma hayatı toplumsal cinsiyet rolleri üzerine kurulmuştur ve hukuk normları söz konusu cinsiyetçi toplumsal normları yansıtmakta ve devam ettirmektedir.
Sayfa 391 - Seçkin Yayıncılık, Üçüncü Baskı, 2022Kitabı yarım bıraktı
Patriarkal ideolojiyle yapılandırılmış anneliğin ilk ve en önemli görünümü annenin "evli kadın" olması gerekliliğidir. Evlilik dışı bir ilişki sonucunda gebe kalmış ve çocuğu olmuş bir kadın annelik normları içinde değildir. Boşanmış, dul çocuk sahibi kadınlar da yine norm dışıdır. Bekar ve çocuk sahibi olmak annelik içerisinde değerlendirilmemektedir. Örneğin Türk hukukuna göre yeni üreme teknolojilerinin kullanılabilmesi için kadının evli olması ve bilinen tıbbi tedavilerin, çocuk sahibi olmasına olanak vermemesi şartı aranmaktadır. Üreme hücreleri evli çifte ait bulunmalı ve her ikisinin de rızası alınmalıdır. Söz konusu hukuk normu annenin evli olmasını gerekli kılan patriarkal normun hukuksal alandaki görünümüdür.
Sayfa 389 - Seçkin Yayıncılık, Üçüncü Baskı, 2022Kitabı yarım bıraktı
Erillik, biyolojik değil, toplumsal ve politik bir kavramdır. Toplumsal cinsiyet, kalıtımla, doğayla ya da bedenle ilgili değildir, ontolojik olmaktan çok epistemolojiktir. Eril bakış açısı akılcılık olarak tanımlanarak kadınların toplumsal konumunu belirler.
Sayfa 36 - Seçkin Yayıncılık, Üçüncü Baskı, 2022Kitabı yarım bıraktı
Reklam
Boşanan kadının yeniden evlenebilmesi için gebe olmadığını ispatlamaya zorlanması da kadının vücut bütünlüğüne ilişkin obje yaklaşımın bir uzantısıdır. Zira evlilik ilişkisi üremeyle ayrılmaz biçimde değerlendirilmekte, adeta evliliğin amacı ve işlevi üremeyi sağlamak olarak kabul edilmektedir. Bu çerçevede kadının gebe olmaması olağan dışı sayılmakta ve bunu ispata zorlanmaktadır.Kadınlar bunu ispat edebilmek için ya dokuz ay süresince beklemek zorunda kalmakta ya da gebe olmadığına dair sağlık raporu almak için vücut bütünlüğünün ihlaline kendisi için bir gereklilik (tbbi endikasyon) bulunmadığı halde izin vermek zorunda bırakılmaktadır.
Sayfa 344 - Seçkin Yayıncılık, Üçüncü Baskı, 2022Kitabı yarım bıraktı
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.