Hukukta Adaletsizliği Görmek
Gülriz UygurHukukta Adaletsizliği Görmek Gönderileri
Hukukta Adaletsizliği Görmek kitaplarını, Hukukta Adaletsizliği Görmek sözleri ve alıntılarını, Hukukta Adaletsizliği Görmek yazarlarını, Hukukta Adaletsizliği Görmek yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Bir etik ilişkide bir davranış, saçaklı bir düğümden çıkan bir ipucudur. Diğer iplerden hangisinin bu ucun devamı olduğunu anlamak için, düğüme sabırsızlanmadan bakan gözler, aynı zamanda becerikli parmaklar gerekli: ayrıntılardaki farkları gören gözler ve en sıkı düğümü hafifçe gevşetmeğe alışkın parmaklar." Kuçuradi
İlgi göstermek, doğal düzenin eşit üyeleri olduğunu görmek, yapılan ihlallerin bizi de içerdiğini anlamakla ilgilidir. Başkalarının maruz kaldığı zarar verici sonucu, kendi ayrıcalıklı konumundan anlamak değil, başkasının maruz kaldığı durumdan anlamakla ilgilidir. Zira içinde bulunulan ayrıcalıklı durum, doğamızın getirdiği bir şey değil, rastlantısal bir durumdur.
Sayfa 41
İris Murdoch'a göre, dünyayı olduğu gibi görmek, bir ödevdir. Bu tür görmek, dışarıyı görmek için pencereleri temizlemek anlamında değildir. Görmenin ödev olması, görülecek olan durumla ilgili şeylerle ilgilenmek, ancak dertlenerek ilgilenmek anlamına gelmektedir.
Sayfa 41
Nussbaum, "tiksinti duymanın" karşısına, saygıyı ve onunla birlikte empatiyle tahayyül etmeyi koyar.
...Nussbaum'a göre tiksinti duymak, diğer kişinin tam insanlığını reddetmek anlamına gelmektedir. Başkasını bir şey olarak değil, bir araç olarak değil, bir kişi olarak görmek için saygı ve onun içerdiği tahayyül etme gibi kavramların bilgisine ihtiyaç vardır.
Sayfa 33
Weil'e göre adalet, eşit saygı göstermeyi gerektirmektedir. Eşit saygı göstermek ise, herkesin aynı olduğu veya iyilerin eşit dağıtılması gerektiğini söylemek değildir. Esasen, şeylerle ilgili değildir. İnsanlara zarar verilmesini önlemekle ve belirli bir yaşantı olanağı sağlamakla ilgilidir. Bu çerçevede adalet, uğruna mücadele edilecek sosyal veya ahlaki bir ideal değil, belirli bir insan yaşamı anlayışının olanaklı olduğuna dayanan bakış açısıdır.
Sayfa 30
"Bir yaşantıyı istese de istemese de kişi, onu yaşadığı anda yaşamak zorundadır. Yaşantı ustası, olsa olsa aynı anda kendini seyreder; bu seyretmede yaşantının üzerinde etkili olabilme yolunu açar." Kuçuradi
Sayfa 27
"Bir yüzü seyrediyorum ve sonra birdenbire onun bir başkasıyla benzerliğinin farkına varıyorum. Onun değişmediğini görüyorum, ve yine de onu farklı görüyorum. Bu deneyimi bir görünüşün "farkına varma" diye adlandırıyorum."
"Gördüğümüz her şey, başka türlü de olabilirdi.
Betimlediğimiz her şey, başka türlü de olabilirdi."
Wittgenstein'ın düşüncelerindeki görmek kavramı görmek (seeing) ve olarak görmek (as seeing) olarak ikiye ayrılmaktadır. İlki görsel deneyimle ilgili görme tarzı iken, ikincisi ise görülen şeyin yorumlanması deneyimiyle ilgili görmedir.
Sayfa 27
...Teori, eğilimlerimizin ve hatalarımızın neler olabileceğini bize gösterir. Kendimizi, bize seyrettirir. Son olarak olanaklı düşünceyi ortaya koyar. Yabancılar hakkında değil, insan onuru üzerinde düşünüyorsak ve karşımızdakine insan olarak nasıl muamele ettiğimizi sorguluyorsak, bu bizi birbirimizle bağlantılı olmaya götürür. Bu şekilde, kendi bencil eğilimlerimizden uzaklaşırız.
Sayfa 23
Mill, cinsiyetler arasındaki farklılıklarla ilgili bildiğimizi düşündüğümüz şeylerden hareket ettiğimizi belirtir. Ancak bu bilgiyi sınamaya kalktığımızda, bilgimizin tamamıyla yetersiz temele dayandığını görürüz.
...Mill'in gözlerimizi teorilerle açmaya çalıştığı şey, günlük yaşamımızın mantıki ve deneyimsel yetersizliğidir.
"Aile bir despotluk okuludur; öyle ki bu okulda despotizmin hem kötü tarafları hem de erdemleri geniş oranda beslenmektedir."
Sayfa 20
Oysa hukuk insanlar için değil miydi? İnsanlar onu kendileri için yarattıklarını unuttular mı?
Sayfa 13