Temkîni kaybedip de ağyara dönüp baksa
Yağdırırım başına bin bir bela demişsin
...
Kebap olurken gönül firkatin yangınında
Bu firkat o serkeşe uygun ceza demişsin
...
Bir zerrede cihanın tüm esrârı gizlidir
Bir bakışta gizlidir nice manâ demişsin.
“
Marifet mi sanırsın her çiçekten bal almak
Bana bir tek gül yeter, gülizâr istemem ki
Yâr, saçının telinden armağan gönderirse
Bana yeter, başka bir bergüzâr istemem ki...
„
Susuz kaldım dağında, dört yanım yâd u ağyar
Gezdirme hasretinle bu cânı diyar diyar
Efgânımı bulutlar ve dahi taşlar duyar
Affının sancağını burcuma dikmeye gel
Şu köhne han içinde zerre varım kalmadı
Mâl-u mülküm, servetim, bergüzârım kalmadı
Düşüp gittim hevâya mâsivânın peşinden
Zelîl oldum ne çâre, itibârım kalmadı
Âh edip leyl ü nehâr bir âhûnun peşinde
Akl u fikri yitirdim ihtiyârım kalmadı