Kurban-ı Azamet; Kıyamet gününde cennet ile cehennem arasında, melekler tarafından kesilen kurbandır. Bu kurban, koç sûretine sokulan "ölüm"dür. Melekler bu koçu, cennet ve cehennem ehline göstererek kurban ederler.
Allah Resûlü, Hazreti Sâre'nin bütün sıkıcı hallerine rağmen ona hak veriyor; onunla evlendiği zamanı hatırlıyor. 15 yaşında, dünyanın en güzel kızı idi o. Allahsızlarla mücadele ederken, bu genç kız anasını, babasını, devletini sarayını terk etti. Tevhid dinini kabul etti. Sonra kimseyi dinlemedi.
-"Ya Sâre, müsade eder misin, gideyim de bir defa oğlumu göreyim?
Hz. Hâcer'den hiç bahsetmiyor.
Karımla oğlumu demiyor, sadece oğlumu diyor,ne olur ne olmaz.
Hz. İsmail altı yaşına gelmiştir. Cürhüm kabîlesi, Hz. İsmail ve annesine, büyük itibar göstermektedir. Nurlu çocuk, mükemmel Arapça öğrenmiştir. Mukaddes yavru, Cürhüm kabilesinin baş tacıdır.
Veziri Haran Nemrud'a;
-Efendimiz, diyor. İbrahim'in isteğini asla kabul etmemelisiniz.
Nemrud mütereddittir. Soruyor;
-Niçin?
Haran gayet azimli olarak izah ediyor ;
- Çünkü, diyor O'nun dediğini yaparsanız, O'na tabi oluyorsunuz demektir.
-Hayır. O'nun Allah'ını tanırsam belki yine O bana tâbi olur.
Göz, eşyaya açılan bir kapıdır. Kulak, ses mekanıdır. Dimağ, kelimelerin içtima mahallidir. Fakat bütün bu güzellikleri Allah, nur ile cilalamış ise, ne mutlu, yoksa insanın vay haline! Ne göz görür, ne kulağı işitir.
Hz. İbrahim Nemrud'a ;
"Peki ey Allah'ın düşmanı geliyorum, bak" diyor ve dedesi Hz. Nuh'un tufan sırasında okuduğu münacatı tekrar ediyor;
-Bismillahi mecrâha ve mürsâha İnne Rabbi leğafürurrahîm.
Hz. Nuh, korkunç tufanda gemiye hitâben;
"Ey Gemi, diyordu. Senin hareketinve sükûnetin Hz. Allah'ın adı iledir."
Bülbül ağlayarak cevap veriyor :
"Allah'ın Halili'ni ateşe attılar. Madem ki ben onu kurtarmaya kadir değilim, bari ben de onunla beraber yanayım" diyor.
Ya İsmail sen çocuksun. Senin bu yaştaki tabiatının iktizası, öldürülmekten korkmaktır. Fakat sen tabiatının bu muktezasını terk ettin. Benim emrime ve kazama kendini teslim ettin. Ben de bıçağın tabiatı iktizası olan kesmesini kesmemeye tebdil ettim.
Hz. İbrahim üzgün. Biri;Hz. Sâre'nin tahakkümü, diğeri de kardeşinin oğlu Hz. Lut'un azgınlardan çektiği eziyet.
Bu fâni dünyada dertsiz insan olur mu? Bilhassa peygamberin derdi gibi büyük dert?
Cenabı Hak Hz. İbrahim'e iman eden ve onunla beraber muhacir olan Hz. Lut'a da peyğəmbərlik veriyor. Bu yalancılarla mücadeleye onu memur ediyor. Hz. Lut Hz. İbrahim'den ayrılarak bu beş yalancı şehir halkını doğru yola davet ediyor. Bu beş şehir;
San'a, Sedum, Gamura, Duma, Didom