Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hz. Ömer Ve Nebevi Sünnet

Ebubekir Sifil

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Hz. Ömer (r.a) dönemine gelindiğinde ise, devlet görevleri tek kişi tarafından deruhte edilemeyecek kadar yaygınlık ve çeşitlilik göstermişti. İkinci halifenin geniş İslam coğrafyasını idarede kolaylık sağlayacak şekilde vilayetlere ayırmasıyla birlikte, kamu görevlerinin her biri için ayrı bir görevli atamak da kaçınılmaz olmuştu. Bir nevi eyalet sistemini andıran bu idarî yapı içinde gerek merkezde görev yapan, gerekse vilayetlere atanan görevliler, Kâtip, Divan Kâtibi, Vali, Sahib-i Harac/Âmil, Ahdas/Şurta, Sâhibu Beyti'l-Mâl/Hazinedâr, Kadı, Muallim, Muhtesip gibi ünvanlarla anılıyordu.
Bilindiği gibi aile hayatının sağlıklı temeller üzerine kurulmasını engelleyen bir diğer husus da, özellikle kızların, istemedikleri erkeklerle evlendirilmesidir. Hz. Ömer (r.a) toplumsal hayatı da doğrudan etkileyen bu yanlışlığı da engellemeye çalışmış ve kızların, istemedikleri kimselerle evlendirilmemesini istemiştir.
Reklam
Aralarında hayli yaş farkı bulunan eşlerden genç olan kadın (geçimsizlik vb. sebepler) yaşlı kocasını öldürmüştü. Hz Ömer kadını hapsetti ve halka şöyle hitap etti; "Ey insanlar! Allah'tan korkun, Erkek kendi dengiyle, kadın da kendi dengiyle evlensin."
Hz. Ömer (r.a)'in hadis rivayeti konusundaki tavrını bahis konusu yapan birçok çağdaş araştırmacının, hatta eski alimlerden bir kısmının, onun, tek kişinin naklettiği rivayetlere itimat etmediğini, böyle durumlarda haberi nakledenlerden şahit istediğini mutlak ifadelerle ileri sürdüğü dikkat çekmektedir.
Hz. Ömer (r.a) dönemi bahis konusu olduğunda ilk akla gelen hususlardan birisi, İslam coğrafyasının sınırlarının alabildiğine hızlı bir şekilde genişlemesiyle neticelenen fetih hareketleridir. Bu olgu, döneme sadece askerî ve coğrafî bakımdan ayrı bir hususiyet kazandırmakla kalmamış, aynı zamanda ve doğal olarak dinî, idarî, siyasî, sosyal ve kültürel anlamda çağlar ötesine uzanan derin izler bırakan uygulamalara da kaynaklık etmiştir. Bu itibarla Hz. Ömer (r.a) dönemine hususiyetini veren en temel olguların başında fetih hareketlerinin geldiğini söylemek yanlış olmayacaktır.
Allah û Teâlâ'ya itaatin yolu, O'nun Resulüne itaatten geçmektedir ve Resule itaat olmadan Allah'a itaat olmaz.
Reklam
Hz. Ömer (r.a) bir Ramazan gecesi mescide gitmiş, cemaatin dağınık bir şekilde, kimi tek başına, kimi de arkasındaki bir grupla cemaat halinde namaz kıldığını görmüşve yemin ederek şöyle demiştir: "Bunları tek bir imamın arkasında toplamanın daha uygun olacağını düşünüyorum." Bunun ardından Übeyy b. Ka'b'ı Teravih kıldırmak üzere görevlendirmiş ve halkın tek cemaat halinde onun arkasında namaz kılmasını istemişti
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.