En kuvvetli insanın bile bazen ne kadar zayıf anları, istediğinin tam aksini yapmaya mecbur olduğu dakikaları bulunduğunu nasıl inkar edebiliriz? Böyle hadiseler hiç kimseyi olduğundan daha fena yahut daha iyi yapamaz!
"Demek hayat boyle iki adim ilerisi bile gorulmeyen sisli ve yalpali bir denizdi. Tesaduflerin oyuncagi olacak olduktan sonra ne diye bir irademiz vardi? Kullanmadiktan sonra gogsumuzu dolduran hisler ve kafamizda kimildayan dusunceler neye yarardi? Yasayisimiza ve etrafimiza sekil vermek arzusuyla dunyaya gelmekten ise hayatin ve muhitin verdigi sekli kolayca alacak kadar bos ve yumusak olmak daha rahat, daha makul degil miydi?
Sana teşekkür borçluyum... Bana dünyanın hakikaten suratına tükürülmeye bile değmez olduğunu ve bu dünyada suratına tükürülmeyecek bir tek, ama bir tek insan bile bulunmadığını sağlam bir şekilde ispat ettin.