Kitabı okurken aklıma ilk gelen düşünce, biz insanların yaptığı ve yapmayı düşündüğü bütün düşünceleri, davranışları, biz değilde içimizde bize zorla yaptırıldığını hissetmeye çalışıp kendimizce vicdanımızı rahatlattığımızı düşündüm. Oysa insanın yaptığı her eylem ve düşünce bilâkis kendi hür iradesiyle açığa çıkıyor ama insan bunu kabullenmeye yanasmayarak kendi iradesini reddediyor. İradesiz bir insanın her türlü kötülüğü yapması beklenir. Bu açıdan Sabahattin Ali çok güzel bir noktaya değinmiş.
Kitaba gelecek olursak, hayatın nereden darbeler vuracağı belli olmayan, insanların para için kendinden taviz verdikleri, bir anlık kararların insan hayatını nasıl olumsuz etkilediğini, aile hayatının bir insan için ne kadar önemli olduğunu, çevre ve arkadaş yapısının bozuk olduğu durumlarda nelerle karşılaşacağını görmüş oluyoruz. Ağır ağır akan ama bu süre içinde karakterleri tam anlamıyla tanimamiza yardımcı olan bir yazım şekliyle yazılmış.
Okumanızı tavsiye ederim. İyi okumalar dilerim.