“Hem küçük hem büyük, herkeste aynı şey vardı "Açlık". Açlık her canlının alın yazısı gibiydi, tüm duyguyu, isteği bastırmıştı açlık illeti. Köhnemiş evler, ipte asılı paçavra giysiler bile şikayetçiydi açlıktan. Açlık, dumanı tütmeyen bacaların üstüne yuva yapmış, ekmeğin kırıntısı bile bulunmayan fırınları işgal etmişti. Çürümüş etlerden yapılan sucukları satan bakkalın adı da açıktı."