Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.31
İki Şehrin Hikâyesi
Charles Dickensİki Şehrin Hikâyesi Reviews
You can find İki Şehrin Hikâyesi reviews, İki Şehrin Hikâyesi book reviews, İki Şehrin Hikâyesi ratings on 1000Kitap.This text has been automatically translated from Turkish. Show Original
What would you sacrifice for love? This was the exact question that came to my mind after finishing the book.
The Tale of Two Cities is a novel that is famous for being the best-selling book of all time. Well, I can almost hear you saying, "What is there in the book that deserves this?" The book has a little bit of everything. There is an unclear plot from the very beginning of the book, and this continues until the end of the book, and eventually the mysteries are fully solved. If you ask what its content is, it tells the story of two cities, worthy of its name. England and France..
It tells about the people living in poverty before the French Revolution and the noblemen who completely exploited the poor. With the French revolution, this situation turns into the opposite. It can be said that the oppressed people suddenly turn into a bloodthirsty monster.
The book is generally written by Dr. It revolves around the events experienced by Manette and his daughter. Our different characters continue until the end of the book, but I do not want to talk about the characters too much to avoid spoilers. A book of certain irregularities is never a fair life, and we understand this very well at the end of the book. Why do people who once experienced cruelty and cruelty become more cruel when the situation is reversed? I questioned this after finishing the book. So, as humanity, cruelty is within us. I wish you days of mercy...
Her şeyin hikâyesi
This text has been automatically translated from Turkish. Show Original
This book is a story that tells us what happened before and after the revolution. Of course, this is told by focusing on the lives of a group of people.
Actually, I could have divided this review into sections before and after the revolution, but I realized that before and after were always the same in France. There is oppression, there is oppression, there is torment, there is slavery, there is poverty and there is death... What happened after the revolution is always the same, death again, death again and death again. "The revolution had cut off so many heads that both itself and the soil it polluted were now red."
So why this French Revolution then?
It was just that some strong people overthrew some strong people and it happened to weak people again. And from the first humanity until today, they have been chosen as the scapegoats, "because they are weak, because they are defenseless."
--------------
Link to the French Revolution song mentioned in the book;
youtu.be/u-tqxx2VrpI
--------------
Of course, we would be doing an injustice if we said it was a book only about the French Revolution.
In fact, this book is the story of everything.
There is love enough to die for, there is poverty to the core, there is love, there is revenge, there is sacrifice, there is friendship. If you are looking for everything about humanity, this is the right book.
Greetings to Sydney Carton, who lived as a 'Jackal' from the beginning to the end of the book and became a 'Lion' at the end of the book.
Tüm zamanların en iyisiydi, tüm zamanların en kötüsüydü...
Kitabın başında "Zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü" diye başlayan paragraftan ve devamından da anlaşılacağı üzere tüm zıtlıklar aynı anda yaşanıyor. Bir yanda bolluklar içinde yaşayan zenginler ve bir diğer tarafta açlıkla, yoklukla savaşan yoksullar. Tüm zıtlıkların bir araya toplandığı bir dönem bu.
Olaylar kitabın
Charles Dickens , Fransız İhtilali'nin diğer yüzünü göstermeye, İhtilal öncesi ve sonrasında burjuva ve aristokrasi arasındaki kanlı çatışmaları ve olayların görünmeyen diğer bir yüzünü gerçekçi bir kurgu içinde anlatır. Paris ve Londra eksenli olmak üzere iki şehrin Fransız ihtilali öncesi ve sonrasındaki durumunu betimler. Monarşik rejimin halka dayattığı katı kuralları, giyotinle kafaları kesilen binlerce masum insanın acısını, ihtilal sonrasında suçlu veya suçsuz katledilen aristokratların dramlarını, dönemin toplumsal koşullarını, insanlığa anlatmak istemiştir.
İnsanlığın hep aynı olduğunu görüyorum . İnsanlık hayvani güdülerinden kurtulamamıştır.
Hiçbir devlet masum değildir !
Okuduğumuz her kitap elbette bize bazen fark edemesekte bir şeyler kazandırır. Bu kitap bana bir şey kazandırmadı demek büyük haksızlık fakat okumasaydım çok şey kaybederdim de diyemeyeceğim. Kitap bitti bir şekilde ama ben kim aşık, kim mutlu, kim düşman, kim suçlu anlayamadım. Açıkçası bana hitap etmedi. Okunmaz mı? Tabiki de bu kadar adını duyurmuş bir eser mutlaka denenmelidir.
Yaşasın Cumhuriyet!
Bu kitapla ilgili sayfalarca yazılıp,çizilebilir ama ben özet yazarmış gibi, mümkün olduğunca incelemesini detaylara çok fazla girmeden; kısa tutmaya çalışacağım.
Çok ‘size’ lı bir romandı. Sayfa sayısı olarak değil, içerdiği konu bakımından...400 küsür sayfa olmasına rağmen çok akıcı bir kitaptı ve bi 400 sayfa daha olsa okunurdu kuşkusuz.
Malum
En iyi kitap o mu bilmiyorum ama çok iyi kitap!
İki Şehrin Hikayesi
Sadece iki şehrin hikayesi mi diye düşündüm durdum bitince. Aslında değil... Geçmişten günümüze birçok toplumun bazı yönlerden yozlaşması sonucu ortaya çıkan dengesizliklerin getirdiği sonuçlar bakımından eşitsizliklerin oluşması gibi. Tam da öyle işte bolluk ve yoksulluk gibi. Tıpkı kitabın girişinde dediği gibi “hem
Kitap hakkında öncelikle şunu söyleyebilirim. Bu kitabın ismini severek ve beğenerek izlemiş olduğum ezel dizisinde rastlamıştım. Kitaplıkta yıllardır duruyordu. Bugün okumak nasipmiş. Kitap o kadar güzeldi ki olay örgüsü biraz karışık olsa da sonuna doğru kendisini açıyor okurlara. Olay örgüsü Doktor manette,kızı lucy,Lucy eşi charles ,charlese düşman defarge ve charles’in sadık dostu avukat olan carton etrafında dönüyor. Spoiler vermek istemiyorum okumayanlar için. Sadece kitap hakkında şöyle bir izlenim çıkardım : Hiç kimse bir başkasının günahının cezasını bir başkasına çektirmeye hakkı yoktur. Masum birine atılan iftiranın bedeli er geç o kişiyi bulabiliyor. Ve en önemlisi dostluk için yapılan fedakarlıklar dikkatimi çekti. İdam sehpasına giden bir arkadaşının yerine geçip onun için canını vermeye hazır olan bir dosttan söz ediliyor. Ben çok beğendim kitabı. Okuyacak olanlara da şimdiden keyifli okumalar dilerim mutlaka okusunlar.
Dünyanın en çok satan ve okunan romanlarından biri "İki Şehrin Hikayesi" romanı. Bunun sebebini kitabı okuduktan sonra çok daha iyi anlıyorsunuz zaten. Fransız İhtilâli yıllarında Fransa' da yaşanan olayları, o dönemin yaşantısını size başarıyla aktarmış yazar. Doktor Manette ve ailesinin yaşadıkları sizi kendine çekecektir. Yazarın olayları birbirine bağlamadaki ustalığı bana biraz "İhsan Oktay Anar'ı" hatırlattı. O dönemin ruhsal, psikolojik yapisini, yoksulluğunu bir de Charles Dickens'in gözünden görmek istiyorsanız kesinlikle OKUMALISINIZ...
464 syf.
8/10 puan verdi
İki Şehrin Hikayesi, gerçekten onca övgüye layık bir eser. Fransız İhtilali ve sonrasında yaşanan olayları ve halkın durumunu en güzel haliyle anlatmış yazar. Bir tarafta zengin ve asilzadeler tarafından haksızlığa uğrayan zavallı halk, bir tarafta bu haksızlığı onlara fazlasıyla ödeten asi ve güçlü halk. Gün olur devran döner sözü tamamen bu kitaba uygun. Kesinlikle gönül rahatlığıyla önerebilirim.