İki Şehrin Hikayesi (Çizgi Roman)
Charles DickensEn Eski İki Şehrin Hikayesi (Çizgi Roman) Sözleri ve Alıntıları
En Eski İki Şehrin Hikayesi (Çizgi Roman) sözleri ve alıntılarını, en eski İki Şehrin Hikayesi (Çizgi Roman) kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Talep arzı doğurur.
..., halk da bir maç seyreder gibi cezaların (kazığa oturtmak,halka parçalatmak...)yerine getirilmesini büyük bir heyecanla beklerdi.
Sayfa 18 - Yılmaz Yayıncılık
Biz insançocukları için her zaman bir bahane vardır ve genelde aynıdır.
Yine de korktuğumu saklamayacağım. Bu yüzden o gün yazmaya başladığım mektubuma devam edemedim. İşlerim de çoktu.
Sayfa 120 - Yılmaz Yayıncılık
Şişenin dibinde kalan şarabi bir bardağa mutlulukla doldurdu. Tam icecekken bir ses duydu. Şarabi dudaklarinin altindan geri indirdi.
- bu küçük hanım!
"Lucie" dedi. "Benim gibi ayyaş, ahlaksız, hiçbir işe yaramayan bir erkeğin aşkına karşılık verebilseydiniz..Beni sevebilseydiniz Lucie... Fakat iyi ki beni sevmiyorsunuz. Çünkü ben size acı ve üzüntüden başka bir şey veremezdim."
"Değil sevmek, benden hoşlanmıyorsunuz bile.. "
"Ölü ruhumun son rüyasısınız Lucie"
"Benim gibi bir kül yığınını alev haline getirdiğinizi bilmenizi istedim. Ama bu öyle bir alev ki hiçbir yeri ısıtmaz, hiçbir şeyi yakamaz. Sadece kendi kendisini yer bitirir, sonra da söner tabii."
Yaşlı bir köylü, kamaya saplanan kolunun gözü önünde bileğine kadar yakılacağını, kollarında, göğsünde ve bacaklarında açılacak yaralara kızgın yağ, eritilmiş kurşun, balmumu ve kükürt döküleceğini söylüyordu. Ondan sonra da kol ve bacakları dört kuvvetli ata bağlanacak ve bu hayvanlar koşup onu parça parça edeceklerdi.
"Bu budalalar senin gibilerin sayesinde saltanatlarının sonsuza kadar devam edeceğini zannediyorlar. Tabii o zaman küstahlıkları daha artıyor, böylece de kendi kuyularını kendileri kazıyorlar."